Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4208 E. 2023/505 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4208
KARAR NO : 2023/505
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında KDZ. Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığının 22.01.2010 tarihli ve 2010/121 Esas sayılı iddianame ile reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan kamu davası açılmıştır.
2. KDZ. 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2011 tarihli ve 2010/23 Esas, 2011/7 Karar sayılı kararı ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüsten görevsizlik kararı verilmiştir.
3. Zonguldak 2 Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.11.2014 tarihli ve 2011/91 Esas, 2014/240 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan 6545 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci, dördüncü fıkraları ve 53 üncü maddesinin bir, iki ve üçüncü fıkrası uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; Yasaya aykırı hükmün bozulması talebine ilişkindir.
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, katılan … ile telefonla bir süre arkadaşlık ettikten sonra buluştuklarında kendisini … olarak değil, ağabeyi olarak tanıttığı ve onun yanına götüreceğini söyleyerek minübüsle Akçakoca’ya gittikleri oradan arkadaşına ait bir otomobil ile katılanı tam olarak bilmediği ormanlık bir alana götürdüğü, burada telefonda görüştüğü ve evlenme önerisi yapan kişinin kendisi olduğunu açıkladığı, katılanın aradaki yaş farkını vurgulayarak babası yerinde olduğunu, evlenme önerisini kabul etmesinin söz konusu olmadığını söylemesi üzerine, sanığın cebir kullanmak suretiyle katılanın ve kendisinin kıyafetlerini çıkartarak cinsel organını katılanın cinsel organına sürterek dışarıya boşaldığı, sonrasında katılanı Zonguldak otobüsüne bindirip göndermek suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu işlediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
Ancak;
Olay tarihinde on beş yaşından büyük olup on sekiz yaşını tamamlamayan mağdureye karşı işlenen istismar eyleminde kullanılan cebirin müsnet suçun kanuni unsuru olduğu nazara alınmadan temel cezanın 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ile artırılması hukuka aykırı bulunmuştur.
III. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.11.2014 tarihli ve 2011/91 Esas, 2014/240 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.02.2023 tarihinde karar verildi.