Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4205 E. 2023/6540 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4205
KARAR NO : 2023/6540
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2012/58 E., 2014/255 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.10.2014 tarihli ve 2012/58 Esas, 2014/255 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan 6545 sayılı Kanun değişikliği öncesi lehe kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesi ile 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

b) Sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 43 üncü maddesi ile 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 27.11.2013 tarihli raporuna göre mağdurenin on beş yaşını tamamladığına ve şikayet yokluğu nedeni ile düşme kararı verilmesi gerektiğine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetin hangi delile ve anlatıma verildiğinin gerekçeli kararda açıklanmadığına, mağdurenin zorla alıkonulduğu iddiasının olmadığına, eksik inceleme ile karar verildiğine, sanığın cezasında teşdit uygulanmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”Sanık …’ın işyeri ile mağdurenin ailesinin ikamet ettiği evin birbirine yakın olduğu, sanık ve mağdurenin ailesinin sanığın maddi durumu iyi olmayan aileye yardım etmesi ile tanıştığı böylece sanık ve mağdurenin de tanışıklıklarının başladığı
Sanık …’ın 2010 yılı Kurban Bayramında mağdurenin ailesini ziyarete geldiği ve mağdureye okumak isteyip istemediğini sorduğu bunun üzerine mağdurenin okumak istediğini sanığa söylediği, buradaki görüşmeden iki hafta kadar sonra sanığın mağdureyi tekrar ziyaret ettiği ve mağdureye cep telefonu hediye ederek kendisi ile irtibat kurmasını isteği, mağdureye maddi manevi yardımda bulunacağını söylediği,bu şekilde sanık ile mağdure arasında görüşmelerin başladığı,öğrenci olan mağdurenin okula gittiği her gün sanığı iş yerinde ziyaret ettiği sanığın da her gün geldiğinde mağdureye 5 TL harçlık verdiği,ilerleyen zamanlarda ziyaretler devam ederken sanığın mağdureyi cinsel amaçlı öpmeye başladığı bu öpmelerin cinsel amaçlı dokunmalara dönüştüğü bu durumun aynı dönem içerisinde bir kaç kez tekrarlandığı ve bu olaylar olurken sanık ve mağdurenin iş yerinde yalnız oldukları, 2010 senesi içerisinde okulun açık olduğu bir dönemde sanığın mağdureyi Battalgazi ilçesinde bulunan evine götürdüğü, sanığın kendisinin ve mağdurenin elbiselerini çıkardığı böylece evde kaldıkları süre içerisinde tarafların çırılçıplak oldukları,cinsel birleşme aşamasına gelmeyen bir ilişki yaşandığı, sanığın böylece boşaldığı, o gece sanık … ve mağdurenin aynı evde kaldıkları,bu olaydan 5-6 gün sonra sanığın mağdureyi evine götürdüğü ve benzer eylemler gerçekleştirdiği temadinin bu şekilde gerçekleştiği, aynı mağdureye karşı değişik zamanlarda sanığın benzer eylemler gerçekleştirdiği sabit olmakla;
Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi 6. İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın 15.04.2013 tarihli raporu ile mağdure … …’in beyanlarına itibar edilebileceği, fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin geliştiğini ve ruh sağlığının bozulmadığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar mağdure … … kayden 1996 doğumlu olup 2011 senesinde 15 yaşında gözükse bile dosya içerisinde mevcut Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas kurulunun 27.11.2013 tarih ve 8677 karar nolu raporunda kemik yaşının 06.10.2011 ve 04.10.2011 tarihlerinde 15 yaşını bitirmiş olup 16 yaş içerisinde oduğunu bildirilmesi karşısında; mağdurenin yukarıda oluşu kabul edilen olaylarda eylemler tarihi olan 2010 yılında 15 yaşını tamamlamadığı kabul edilerek mağdurenin TCK’ nın 103/1.a maddesi kapsamında kaldığı kabul edilmiştir.
Sanık …’ın mağdure … …’e yönelik çocuğun basit cinsel istismarı suçunu; sanığın kollukta vermiş olduğu ve mağdurenin anlatımları ile örtüşen ilk beyanları,tanık ve müştekilerin mağdurenin anlatımlarını doğrular niteliteki kolluk beyanları, mağdure ve ailesinin sanık ile olay öncesine dayalı aralarında atfı cürum gerektirecek bir husumetinin olmaması karşısında ” şeklindeki gerekçe ile sanığın atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmalarının toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipleri ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmaması dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.10.2014 tarihli ve 2012/58 Esas, 2014/255 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.10.2023 tarihinde karar verildi.