Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4103 E. 2023/4093 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4103
KARAR NO : 2023/4093
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim edilen 06.08.2013 tarihli iddianame ile sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı suçundan dava açılmıştır.

2. İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.12.2014 tarihli ve 2013/316 Esas, 2014/565 Karar sayılı kararı ile sanığın cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 102 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
Sanığın eyleminin kısa süreli ve anlık olması nedeniyle sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı suçundan cezalandırılması istemine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanığın suçlamayı açıkça ikrar etmesi, sabıkasız olması ve pişman olduğunu açıkça dile getirmesi nedeniyle gerekçesiz olarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinin hatalı olması, sanığın eyleminin sarkıntılık aşamasında kalması nedeniyle kararın bozulmasına ilişkindir.

C. Katılan Vekilinin Temyiz İsteği
Ceza miktarının yetersiz ve düşük olması nedeniyle kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde reşit olan katılanın ikametinin bulunduğu apartmana gireceği sırada sanığın önünden geçerek apartmana girdiğini, bir süre sanığın gitmesini beklediğini ve sonra merdivenleri çıkmaya başladığını, sanığın yanına gelerek kafasını duvara çarptığını, bir eliyle ağzını tutup diğer eliyle göğsünü ve karın bölgesini okşadığını, sanıkla aralarında boğuşma yaşandığını, bağırması üzerine sanığın kaçarak uzaklaştığını iddia ettiği, sanığın duruşmada müdafii huzurunda alınan beyanında katılana yönelik cinsel eylemini ikrar ettiği, adli raporda katılanda yaralanmaların tespit edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanığın tevil yollu ikrarı, katılanın onur ve namusunu ortaya atarak iftira sebebi olmaması ve tutarlı beyanları gözetildiğinde sanığın katılanı takip edip yalnız kalacakları apartman içerisinde eylemini gerçekleştirmesi, katılanın ağzını kapatıp uzun sayılacak 1-2 dakika süreyle göğsünü ve alt karın bögesini okşaması nedeniyle sanığın eyleminin sarkıntılık boyutunu aştığı kabul edilerek atılı cinsel saldırı suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. O Yer Cumhuriyet Savcısı ve Sanık Müdafiinin Suçun Vasıflandırılmasına İlişkin Temyiz İstekleri Yönünden
Sanığın olay öncesinde takip ettiği katılanın yalnız kalacakları apartman içerisinde kafasını duvara çarpıp bir eliyle ağzını kapatarak cebir uyguladığı diğer eliyle göğsünü ve alt karın bölgesini 30-40 … okşaması şeklindeki eylemlerinin belirli yoğunluğa ulaştığı, ani, kısa süreli ve kesik hareketlerle gerçekleşmediği anlaşıldığından, sanık müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısının suçun vasıflandırılmasına yönelik temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

B. Katılan Vekilinin Ceza Miktarının Yetersiz Olduğuna İlişkin Temyiz İsteği Yönünden
Olayın intikal şekli ve zamanı, katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, savunma, tanık beyanları, kamera görüntüleri ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi nazara alınarak katılan vekilinin ceza miktarının yetersiz olduğuna ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

C. Sanık Müdafiinin Teşdit Uygulamasına İlişkin Temyiz İsteği Yönünden
Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesinde ve sanık müdafiinin teşdit uygulamasının hatalı olduğuna ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

D. Katılan Vekili, Sanık Müdafii ve O Yer Cumhuriyet Savcısının Sair Temyiz İstekleri Yönünden
1. Olayın intikal şekli ve zamanı, katılanın beyanları, sanığın müdafii huzurundaki ikrarı, adli rapor, tanık ifadeleri, kamera görüntüleri, tutanaklar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, temyiz edenlerin sair temyiz isteklerinin reddine karar verilmekle, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.12.2014 tarihli ve 2013/316 Esas, 2014/565 Karar sayılı kararında sanık müdafii, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, sanık müdafii, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.