Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/4100 E. 2023/6335 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4100
KARAR NO : 2023/6335
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/56 E., 2014/400 K.
SUÇLAR :Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Şanlıurfa 1.Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.12.2014 tarihli ve 2014/56 Esas, 2014/400 Karar sayılı kararı ile sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gözetilerek ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 10 yıl, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi, beşinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği ; sanığın atılı suçları işlediğine dair delil bulunmadığını ve mağdurenin hürriyetini kısıtlamadığını, mağdurenin yaşı hususunda alınan beyanlar ve raporlar arasında oluşan çelişki giderilmeksizin karar verildiğini beyanla sanık hakkında kurulan hükümlerin bozulması gerektiğine ilişkildir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin ablası ile sanığın gayriresmi birliktelik yaşadıkları, olay tarihinden bir süre önce mağdure, ablası, annesi ve sanığın birlikte ikamet etmeye başladıkları, zaman içinde sanık ile mağdurenin karşılıklı olarak duygusal birliktelik yaşadıkları, 14.06.2013 tarihinde birlikte evden kaçtıkları ve yakalandıkları 27.10.2013 tarihine kadar sanığın mağdureyle birden fazla kez organ sokma suretiyle cinsel ilişkiye girdiği iddiasıyla cezalandırılması için kamu davası açıldığı, sanığın suçlamayı ikrar ettiği ancak mağdurenin yaşı hususunda hataya düştüğüne dair savunmada bulunduğu, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde mağdurenin ve annesinin beyanları, sanık savunması, raporlar, kolluk tutanakları, nüfus ve adli sicil kayıtları dikkate alınarak sanığın atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Her ne kadar sanık aşamalarda mağdurenin yaşı hususunda hataya düştüğüne dair savunmada bulunmuş ise de ; mağdurenin yaşı hakkında düzenlenen raporlar, sanığın ilk önce mağdurenin ablası ile birlikte yaşadığı, uzunca bir süre mağdure ile aynı evde diğer aile fertleri ile birlikte ikamet ettiği anlaşıldığından sanığın hata savunmasına itibar edilmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.

2. Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin beyanları, sanığın ikrarı, raporlar, tutanaklar ve tüm dosya kapsamına göre ; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümlerde eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamış, Adli Tıp Kurumunun 24.09.2014 tarihli raporunda mağdurenin suç tarihinde on beş yaşını doldurmadığının bildirilmesine ve mahkemenin gerekçesine göre sanık müdafiinin sübuta ve hata hükümlerinin uygulanmasına ilişkin temyiz sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Şanlıurfa 1.Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.12.2014 tarihli ve 2014/56 Esas, 2014/400 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.10.2023 tarihinde karar verildi.