YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4024
KARAR NO : 2023/6605
KARAR TARİHİ : 23.10.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/317 E., 2014/373 K.
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2014 tarihli ve 2014/317 Esas, 2014/373 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 02.01.2018 tarihli ve 14-2015/81913 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz İsteği
Adli tıp raporunun dosyada delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığına, mağdurenin sanık ile bir husumeti bulunmadığına, sanık ile mağdurenin suçun işlenmesi dışındaki ifadelerinin örtüştüğüne ve re’sen tespit edilecek hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Ankara C.Başsavcılığının 23/09/2014 tarihli iddianamesi ile; sanığın, 09/04/2000 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşından küçük olan mağdure ile bir arkadaşının vasıtası ile tanıştığı, telefon numarasını öğrenerek 2014 yılı Temmuz ayı başlarında birgün buluşmak istediğini söylediği, … … Parkında buluştukları, ertesi gün yeniden mağdureyi telefonla arayıp tehdit ederek buluşmak istediğini söylediği, mağdurenin de kabul ettiği, gündüz saat 11:00-12:00 arası … Parkında buluştukları, daha sonra sanığın aracı ile … Parkı’nın yakınlarında boş bir araziye gittikleri, sanığın burada mağdureden pantolonunu çıkarmasını istediği, mağdurenin korkudan pantolonunu ve iç çamaşırını çıkardığı, sanığın da iç çamaşırını çıkararak, penisini mağdurenin anüsüne soktuğu, mağdurenin sanığın ellerini tutarak bağırmasına rağmen sanığın dinlemediği, ilişki bittikten sonra da mağdureyi aracı ile evine bıraktığı belirtilerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak suçlarını işlediği iddia edilmiş, sanık savunmalarında atılı suçlamaları kabul etmediğini, sanıkla arkadaş olduğunu, olayın olduğu iddia edilen tarihte buluştuklarını ve sohbet ettiklerini, karşılıklı aile sorunlarından bahsettiklerini, mağdurenin kendisine üvey babasının yaptıklarını anlattığını, onu teselli etmek için sadece omzunu tuttuğunu herhangi bir cinsel temasının olmadığını, mağdure ile anal yolla ilişkiye girmediğini, neden böyle bir isnatta bulunduğunu anlamadığını beyan etmiş, mağdureye ait Adli Tıp Raporunda da mağdurenin cinsel saldırıya maruz kaldığına ilişkin herhangi bir bulguya rastlanılmadığı bildirilmiş olup, buna göre sanığın savunmalarının aksine atılı suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden atılı suçlardan ayrı ayrı beraatine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
2. Onama sebebine uygun olarak Tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.12.2014 tarihli ve 2014/317 Esas, 2014/373 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.10.2023 tarihinde karar verildi.