Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/3950 E. 2023/6052 K. 09.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3950
KARAR NO : 2023/6052
KARAR TARİHİ : 09.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/67 E., 2014/227 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet (Çocuğun cinsel istismarı), hükmün açıklanmasının geri bırakılması (Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma)
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının aynı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu ve suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan mağdure vekili tarafından yapılan itirazın mahallinde değerlendirildiği anlaşılmıştır.

Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/67 Esas, 2014/227 Karar sayılı kararı ile; suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan suç tarihinde yürürlükte olan haliyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 51 inci maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmekle hapis cezasının ertelenmesine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci fıkrasıyla üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve kurulan hükmün 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi gereği açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Suça sürüklenen çocuğun eyleminin hukuki nitelendirilmesinde hataya düşülerek az cezaya hükmedildiğine, katılan mağdurenin ruh sağlığının bozulmasına karşın ceza tayininde bu hususun dikkate alınmadığına ve hükmedilen cezanın ertelenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
B. Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteği
Hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
Suça sürüklenen çocuğun, aynı mahallede ikamet etmelerinden dolayı tanıdığı ve kayda göre suç tarihinde on dört yaşında olup hafif düzeyde zeka geriliği bulunan katılan mağdure ile duygusal mahiyette ilişki yaşadığı ve 2011 yılının Nisan ayı içinde farklı zamanlarda iki kez olmak üzere suça sürüklenen çocuk ile katılan mağdurenin ikametlerine yakın mevkide bulunan atıl vaziyetteki binaya giderek anılan mahalde bulundukları sırada suça sürüklenen çocuk ile katılan mağdurenin öpüştükleri ve suça sürüklenen çocuğun adı geçenin göğüs ve cinsel bölgesine okşama şeklinde dokunduğunun kabulüne dair mahkeme gerekçesinde katılan mağdurenin fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin yeterince gelişmediğine dair rapor ile adı geçenin aşamalardaki istikrarlı beyanları, suça sürüklenen çocuğun soruşturma aşamasında ve görevsiz mahkemedeki sorgusu sırasında katılan mağdureyi öpüp göğüs ve cinsel organına dokunduğuna dair ikrar içerikli savunması, tanık anlatımları ve dosya kapsamı itibariyle suça sürüklenen çocuğun eylemleri sabit görülmekle birlikte alınan adli raporda katılan mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun bildirilmesine karşın adı geçende var olan ruhsal hastalıklar nazara alınarak suça sürüklenen çocuğun eylemi ile oluşan netice arasında illiyet bağı kurulamadığından suça sürüklenen çocuğun eylemleri sebebiyle katılan mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığı kanaati ile suça sürüklenen çocuğun işlediğinin sabit olduğu çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün ertelenmesine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteklerinin İncelenmesinde
Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on ikinci fıkrasına göre itirazı kabil nitelikte olup, esasen mahallinde itiraz merciince karar verildiği anlaşıldığından söz konusu karara yönelik katılan mağdure vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.

B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteklerinin İncelenmesinde
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin suça sürüklenen çocuk tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdanî kanıya ulaşıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği, buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu, eylemini cebir veya tehdit olmaksızın aralarında afaki yaş farkı bulunmayan katılan mağdureye karşı gerçekleştiren suça sürüklenen çocuk hakkında ağır netice olarak ortaya çıkan ruh sağlığındaki bozulmanın öngörülemeyecek olması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi gözetildiğinde Mahkemesince nitelikli halin tatbik edilmemesinin hukuka uygun olduğu anlaşılmış olup, bu kapsamda hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken denetime olanak verecek şekilde lehe aleyhe kanun değerlendirmesi yapılmamış ise de; suça sürüklenen çocuğun katılan mağdurenin göğüs ve cinsel bölgesine kıyafet içinden dokunduğuna dair istikrarlı anlatımlar karşısında eylemin sarkıntılık boyutunu aştığı gözetilerek çocuğun cinsel istismarı suçu kapsamında suç tarihinde yürürlükte olan düzenlemenin lehe olduğu anlaşıldığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

V. KARAR
A. Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İstekleri Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle katılan mağdure vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteklerinin, 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi birinci fıkrası gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Çocuğun Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İstekleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Kozan Ağır Ceza Mahkemesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/67 Esas, 2014/227 Karar sayılı kararında suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan mağdure vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.10.2023 tarihinde karar verildi.