YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3857
KARAR NO : 2023/4384
KARAR TARİHİ : 19.06.2023
MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Suça sürüklenen çocuk hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin on ikinci fıkrası uyarınca itirazı kabil olup, temyiz yeteneğinin bulunmadığı ve esasen o yer Cumhuriyet savcısının anılan karara yönelik temyiz istemi aynı Kanun’un 264 üncü maddesine göre itiraz kabul edilerek bu hususta gerekli kararın mahallinde merciince değerlendirme yapılarak verilmesi gerektiğinden, incelemenin suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan kurulan hükümle sınırlı yapılması gerektiği belirlenmiştir.
Suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İzmir (kapatılan) 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.11.2014 tarihli ve 2013/47 Esas, 2014/335 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuk SSÇ hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 6545 sayılı yasayla değişik 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 35 inci maddesinin ikinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin birinci, üçüncü ve beşinci fıkraları uyarınca 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
SSÇ’nin ilk eylemden önce katılan mağduru su içeceklerini söyleyerek hile yoluyla evine götürdüğü, eylem sırasında ise dövmekle tehdit ettiği ve katılan mağdurun yaşnının küçüklüğü nedeniyle karşı koyamadığı, yine SSÇ’nin sonraki eylemlerini de katılan mağduru dövmekle tehdit edip gerçekleştirdiği anlaşıldığından istismar suçu yönünden 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması, kişiyi hürriyeti yoksun kılma suçu yönünden ise aynı Kanun’un 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hüküm kurulması gerektiğinden bahisle bozulmasına ilişkindir.
B.Suça Sürüklenen Çocuk Müdafiinin Temyiz İsteği
Adli raporda katılan mağdurun anüs çevresinde tespit edildiği bildirilen ekimozların ne şekilde oluştuğunun netlik içermemesi, her ne kadar mahkemece ruh sağlığına ilişkin sağlık kurulu raporu 6 aylık gözlem sonucu alındığı belirtilerek hükme esas alınmış ise de katılan mağdurun takiplere düzenli gitmediğinin, katılan mağdurla sadece iki defa görüşme yapıldığının müzekkere cevaplarından sabit olması, katılan mağdurun daha öncesinde psikolojik tedavi görüp görmediğine ilişkin araştırma yapılmaması, SSÇ ile katılan mağdur arasındaki sosyal medya yazışmalarının istismar tarihlerine denk gelmesi ancak katılan mağdurun SSÇ ile istekli konuşmalar yapmasının olağan akışa aykırı olması, SSÇ’nin daha önceden istismar ettiği iddia edilen çocuğun dinlenmeyerek eksik araştırma yapılması nedenleriyle kararın bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde dokuz yaşında olan katılan mağdur ile SSÇ’nin akraba oldukları, katılan mağdurun SSÇ’nin birden fazla kez suç içme ve oyun yükleme bahanesi ile evine götürüp dövmekle tehdit ederek kucağına oturttuğunu, cinsel organını tutturup arka kısmına sürtünerek boşaldığını iddia ettiği, SSÇ’nin atılı suçlamaları reddettiği, annesinin sorgulaması üzerine katılan mağdurun anlatımı ile intikalin gerçekleştiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda katılan mağdur ve annesinin beyanları, yakın zamanda istismara işaret eden adli rapor, SSÇ’nin babasının beyanından da anlaşılacağı üzere taraflar arasında husumet bulunmadığı, sosyal medya konuşmalarında SSÇ’nin katılan mağduru ısrarla evine çağırdığı ve katılan mağdurun ruh sağlığının bozulduğu dikkate alınarak SSÇ’nin lehe olması nedeniyle 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun hükümlerince atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan cezalandırılmasına, katılan mağduru cinsel amaçla evine çağırıp hürriyetini kısıtlaması nedeniyle de kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Katılan mağdurun beyanları, savunma, raporlar, tanık ifadeleri ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında ; suça sürüklenen çocuğun eylemlerini gerçekleştiği odada yalnız bulunduğu katılan mağdur üzerinde her defasında tam hakimiyet kurduğu, icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde katılan mağdurun aşılabilir mukavemeti dışında ciddi bir engel neden olmaksızın kendiliğinden bıraktığı anlaşılan olayda, sübuta eren eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçu kapsamında kalacağı gözetilip hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek nitelikli cinsel istismara teşebbüs suçundan hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuş, eylemin cebir veya tehditle gerçekleştirildiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından o yer Cumhuriyet savcısının 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmasına yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir (Kapatılan) 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.11.2014 tarihli ve 2013/47 Esas, 2014/335 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.06.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.