Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/3667 E. 2023/4415 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3667
KARAR NO : 2023/4415
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2012/10 E., 2014/315 K.
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının 23.12.2011 tarihli iddianamesi ile sanıklardan … hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci ve altıncı fıkraları ile 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fırkasının (f) bendi ve beşinci fıkrası uyarınca mahkûmiyeti; sanıklardan …,… ve …’nin aynı Kanun’un 39 uncu maddesi delaletiyle 103 üncü
maddesinin ikinci ve altıncı fıkraları ile 109 uncu maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (f) bendi ve beşinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı mahkûmiyetleri talebiyle kamu davası açılmıştır.

2. Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli, 2012/10 Esas, 2014/315 Karar sayılı kararı ile sanıklardan …’ın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 6545 sayılı Kanun ile değişiklikten önceki 5237 sayılı Kanunu’nun 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mahkûmiyetine ve hak yoksunluklarına; sanıklardan …,… ve …’nin müsnet suçlardan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine dair karar verilmiştir.

3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.12.2017 tarihli Tebliğnamesinde sanıklar hakkındaki hükümlerin “onanması” yönünde görüş bildirilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanık hakkında hata hükümleri uygulanarak ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğine, sanık ile mağdurenin vekil olmaksızın alınan ifadelerine itibar edilemeyeceğine, mağdurenin beyanlarının aşamalarda çelişkili olduğuna, mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun usulüne uygun olmadığına, suç tarihinin kesin olarak belirlenmemesi nedeniyle sanık hakkında on beş yaşını doldurmuş kişi ile cinsel ilişki suçundan hüküm kurulması gerektiğine, mağdurenin rızası dışında bir eylemin bulunmadığına ve dilekçesinde yer alan diğer hususlara ilişkindir.

B. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği
Sanıklar …, … ve… hakkında, mağdurenin sanık … ile birlikte yaşamasına müsaade edilmemesi halinde intihar edeceği söyleminin soyut nitelik taşıdığı, böyle bir eyleme kalkışacağı yönünde geçmişte vuku bulan intihara kalkışma eyleminin bulunmadığı, mağdurenin beyanının hangi nedenle yakın ve ciddi tehdit olarak görüldüğü gerekçelendirilmeden, mağdure ve sanık …’ın anne ve babaları olan sanıkların, mağdurenin hukuka uygun olmayan gayri resmi yaşamına rıza göstermelerinin suça iştirak olarak kabul edilip cezalandırılmalarına karar verilmesi gerekirken beraatlerine karar verilmesi nedeniyle usul ve kanuna aykırı kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
1. Mahkemece, sanık ile mağdurenin 2010 yılının yaz aylarında tanıştıkları, 2010 yılının Eylül ayında mağdurenin ailesine haber vermeden sanık …’ın yanına kaçarak sanığın ailesi ile birlikte yaşamaya başladıkları, mağdurenin henüz on beş yaşını doldurmadan, sanık … ile gayri resmi olarak düğün yapıp evlendikleri ve beraber yaşamaya devam ettikleri, bu şekilde suç tarihinde on beş yaşını doldurmayan mağdure ile sanığın cinsel ilişkiye girdiği maddi vakıa olarak kabul edilmiş, bu şekilde sanığın atılı, on beş yaşını doldurmamış mağdureye karşı organ sokmak suretiyle cinsel istismar ve on beş yaşını doldurmayan mağdureyi alıkoyma suçlarını işlediğinin sabit görüldüğü belirtilmiştir.

2. Her ne kadar sanıklar …, … ve… hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açılmış ise de; mağdurenin sanık … ile kaçmasından sonra mağdurenin babası sanık …’in kızını almaya gittiği ancak mağdurenin sanık …’ın anne ve babasının da bulunduğu ortamda babası kendisini götürürse intihar edeceğini söylemesi, yaşadıkları sosyal çevrenin şartları ve değer yargılarının oluşturduğu baskı nedeniyle adı geçen sanıkların sanık … ve mağdurenin birlikte yaşamalarına müdahale edemedikleri, bu şekilde sanıklar …,…ve…’in üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden müsnet suçlardan ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği görülmüştür.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar…, … ve…Hakkında Kurulan Beraat ile Sanık … Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükümlerinin İncelenmesinde
Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamış, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

B. Sanık … Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hükmün İncelenmesinde
Olayın adli makamlara intikal şekli ve zamanı, mağdurenin kovuşturmada sanık … ile evlendikten sonra cinsel ilişkiye girdiğine yönelik beyanı, sanık …’ın mağdurenin yaşını doldurduktan sonra düğün yaparak evlendiklerini ve karı koca hayatı yaşadıklarını savunması, sanık …’ün kovuşturmada sanık …’ın savunmasını destekler şekildeki anlatımı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın mağdure ile cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olmaksızın ve on beş yaşını tamamladıktan sonra cinsel ilişkiye girdiklerinin anlaşılması karşısında sanık …’ın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, mağdurenin soruşturmadaki ifadesi ile talimat mahkemesinde alınan 01.02.2012 günlü beyanında sanıktan şikâyetçi olmadığını da beyan ettiği gözetilerek, sanıktan hakkındaki şikâyetten vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi, sanıkların kollukta müdafileri bulundurulmaksızın alınan savunmalarının 5271 sayılı Kanun’un 206 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, 217 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 230 uncu maddesinin birinci fıkrasına aykırılık oluşturacak şekilde sanık aleyhine delil olarak hükme esas alınarak belirlenen suç tarihine göre suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuş anılan nedenlerle onama isteyen Tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Sanıklar…, … ve…Hakkında Kurulan Beraat ile Sanık … Hakkında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükümleri Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli, 2012/10 Esas, 2014/315 Karar sayılı kararında o yer Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen
temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli, 2012/10 Esas, 2014/315 Karar sayılı kararına yönelik sanık … müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

19.06.2023 tarihinde karar verildi.