Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/3160 E. 2023/3422 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3160
KARAR NO : 2023/3422
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 05.11.2013 tarih ve 2013/2105 Esas sayılı iddianamesi ile suça sürüklenen çocuğun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.
2. Bursa 1. Çocuk Mahkemesinin 11.12.2014 tarihli ve 2013/507 Esas, 2014/836 Karar sayılı kararı ile suça sürüklenen çocuğun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine, çocuğun cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesi, 31 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 ve 51 inci maddeleri gereğince cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Suça Sürüklenen Çocuk Müdafii
Mağdurenin gerek savcılıkta gerek mahkemede verdiği ifadeler göz önünde bulundurulduğunda suça sürüklenen çocuğa atılı suçları uydurduğunu, suça sürüklenen çocuğun rızası olmadığı halde ilk kendisinin öptüğünü ve elini tuttuğunu beyan ettiğini, mağdurenin başkalarının ilgisini üzerine çekebilmek için ciddi yalanlar söylediğinin açıkça ortada olduğunu, mağdurenin beyanına dayanılarak suça sürüklenen çocuk aleyhine kurulan hükmün bozulması gerektiğini, suça sürüklenen çocuğun aşamalarda mağdure ile öpüşmediğini, mağdurenin istemi doğrultusunda sarılmaları ve yanaktan birbirlerini öpmeleri dışında bir şey yaşanmadığını beyan ettiğini, suça sürüklenen çocuğun atılı suçlardan tümden beraatinin gerektiğini ve diğer temyiz sebeplerini beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince; “Yakınan yakınmalarında; Mağdure benim ilk evliliğimden olma kızımdır, toplam 5 çocuğum vardır, 3 ü ilk evliliğimden 2 si ikinci evliliğimdendir, s.s. Çocuğu olay nedeni ile tanıdım, kızımın bana söylediğine göre aralarından bir şey geçmemiş davacı değilim, demiştir.
Mağdure yakınmalarında ;S.s. Çocuk … … *** ile mahallemizde bulunan … parkta arkadaşım … vasıtası ile tanıştık, … ile … daha önceden tanışıyorlarmış ,ben Barışı beğendim ve arkadaş olmak istedim, ayak üstü muhabbetten sonra facebook vasıtası ile görüşmelerimiz devam etti, ben duygu sömürüsü yapıp kan kanseri olduğumu söyledim ve benimle daha çok ilgilenmesini amaçladım, bir ölçüde bu şekilde amacıma da ulaştım, görüşmeye başladık ama görüştüğümüz yer biraz önce bahsettiğim mahallemizdeki parktı, bu park herkesin gelip oturduğu insanların gelip geçtiği kalabalık bir parktır, başka bir yerde buluşmadık, bu parkta buluştuğumuzda bir kaç kez dudak dudağa öpüştük hepsi bundan ibarettir, ikimizin de istediği ile olmuştur, aramızda başka bir şey geçmemiştir, davacı değilim, demiştir.
Her ne kadar s.s.çocuk … … ***’nın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ile cezalandırılması istemiyle dava açılmış ise de ;
S.s.çocuğun savunmalarının aksini gösteren iddiadan başka her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından s.s.çocuğun üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, iddia, s.s.çocuğun kaçamaklı savunmaları, 30/10/2013 tarihli tutanak ve tüm dosya kapsamından s.s.çocuğun 15 yaşını bitirmeyen mağdure … ***’ya karşı cinsel istismar suçunu işlediği anlaşılmış ve cezalandırılmasına karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçeleriyle suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa uygun kabule göre suça sürüklenen çocuğun aralarında duygusal ilişki bulanan mağdureyi öpme şeklindeki ani ve süreklilik arz etmeyen eyleminin 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu ve aynı maddenin üçüncü cümlesi gereğince anılan suçun failinin çocuk olması nedeniyle soruşturma ve kovuşturmasının şikayete bağlı olup, mağdure ve şikayetçinin 11.12.2014 tarihli duruşmada şikayetlerinden vazgeçtiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bursa 1. Çocuk Mahkemesinin 11.12.2014 tarihli ve 2013/507 Esas, 2014/836 Karar sayılı kararına yönelik suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, açıklanan gerekçe içeriğine göre Tebliğname’ye değişik gerekçeyle uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.