YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3118
KARAR NO : 2023/4284
KARAR TARİHİ : 14.06.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 337 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca anne ile babası evli olmayan mağdurenin velayetinin annesine ait olduğu gözetildiğinde, velayet hakkına sahip olmayan baba Tayfun’un davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlerin karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.11.2014 tarihli ve 2014/201 Esas, 2014/422 Karar sayılı kararı ile, suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından 5237 sayılı Tük Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararları verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07.11.2017 tarihli ve 14-2015/18659 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Suça sürüklenen çocuğun atılı suçlardan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
2012 yılı yaz başında mağdurenin taşındığı mahallede tanık … ile tanıştığı, tanıştıktan sonra …’ye Bandırma ve Kurşunlu’da birlikte olduğu erkek arkadaşları ile yaptıklarını anlattığı, tanık …’nin kuzeni … ile mağdureyi tanıştırdığı, bir süre sonra mağdurenin tanık …’ye …’tan şikayet etmeye, kendisine sarılmadığını ve öpmediğini söylemeye başladığı, tanık …’nin bu durumu …’a ilettiği, …’ın da kendisini suça sürüklenen çocuk ile tanıştırdığı, bir hafta boyunca birlikte çıktıkları, zaman zaman kafede oturdukları, daha sonra mahallede mağdure hakkında söylentiler çıktığı, bunu duyan Sinan’ın annesinin tanık beyanına göre bu durumu tanık …’ye sorduğu, tanık …’nin de mağdurenin kendisine anlattıklarını anlattığı, bunun üzerine suça sürüklenen çocuğun annesinin tanık …’ye görüşmeyi yasaklayacağını söylediği, mağdurenin tıpkı …’ın kendisi ile ilgilenmeyince “Ben ilgilenilmeyecek bir kız mıyım? ” şeklinde sözler sarf ettiği, serzenişte bulunduğu gibi yine tanık …’nin beyanına göre suça sürüklenen çocuğun mağdureden ayrıldıktan sonra tanık …’ye sinirli bir şekilde “Kimse benden ayrılamaz, Sinan’ı süründüreceğim” diye sözler söylediği ve iftira atacağını söylediği tanık …’nin beyanından anlaşılmış olup, dinlenen diğer tanık beyanları, savunması, Adli Tıp Kurumu raporu nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun savunmasının aksine atılı suçları işlediği hususunda savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği mahkemece kabul edilerek beraatine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Şikayetçi Tayfun’un Temyiz İstemi Yönünden
4721 sayılı Kanun’un 337 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca anne ile babası evli olmayan mağdurenin velayetinin annesine ait olduğu gözetildiğinde, velayet hakkına sahip olmayan baba Tayfun’un davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla,
hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır. Bu nedenle Tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Şikayetçi Tayfun’un Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.11.2014 tarihli ve 2014/201 Esas, 2014/422 Karar sayılı kararına yönelik şikayetçi Tayfun’un temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 19.11.2014 tarihli ve 2014/201 Esas, 2014/422 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.
Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.