Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/3099 E. 2023/4094 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3099
KARAR NO : 2023/4094
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (… yönünden), çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna yardım etme (diğer sanıklar yönünden)
HÜKÜMLER : Beraat

Şikayetçi Bakanlık vekilinin temyiz istemi yönünden; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kamu davasında katılan sıfatının bulunmadığının anlaşılması karşısında, hükmü temyize hak ve yetkisinin olmadığı belirlenmiştir.

O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yönünden; sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317

nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.11.2014 tarihli ve 2014/140 Esas, 2014/410 Karar sayılı kararı ile sanık …’in hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, diğer sanıklar hakkında ise çocuğun nitelikli cinsel istismarına yardım etme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (e) bentleri uyarınca ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 06.11.2017 tarihli ve 14-2017/58733 sayılı, İlk Derece Mahkemesince değişen suç vasfına göre şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiğini bildirir bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. GEREKÇE
A.Şikayetçi Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
1. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 20 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re’sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı Kanun’un 237 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağı anlaşıldığından, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

2. Ret sebebine uygun olarak Tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

B. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği Yönünden
1. Sanıkların yargılama konusu eylemleri için, dosya kapsamından suç tarihinde on beş yaşını doldurmuş olan mağdurenin beyanları, sanığın rıza savunması gözetilerek değişen suç vasfına göre sanık …’in eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki, diğer sanıkların eylemlerinin ise bu suça yardım etme suçunu oluşturduğu, anılan suçlar için 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezaların türleri ve üst hadlerine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanık … yönünden 04.09.2014, diğer sanıklar yönünden 09.06.2014 sorgu tarihleri olduğu ve bu tarihlerden, temyiz incelemesi tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

3. Zamanaşımı nedeniyle bozma sebebine göre Tebliğnamede İlk Derece Mahkemesince şikayet yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi yönündeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.

III. KARAR
A. Şikayetçi Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.11.2014 tarihli ve 2014/140 Esas, 2014/410 Karar sayılı kararına yönelik şikayetçi Bakanlık vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. O Yer Cumhuriyet Savcısının Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.11.2014 tarihli ve 2014/140 Esas, 2014/410 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

12.06.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.