YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2970
KARAR NO : 2022/10309
KARAR TARİHİ : 22.11.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (Mağdure …’ye karşı), çocuğun cinsel istismarı (Mağdure…’ya karşı), cinsel taciz (Mağdure …’e karşı), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Mağdurelere karşı)
HÜKÜM : Mağdure …’e yönelik cinsel taciz suçundan kamu davasının düşmesi, diğer atılı suçlardan beraat
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınıp, sanık müdafisinin vekalet ücretiyle sınırlı temyiz isteminde bulunduğu gözetilerek dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Bakanlık vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesi gereğince davaya katılma hakkı bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re’sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca yapılan toplantı sonucunda verilen 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı ile Bakanlığa bildirimde bulunulmasının zorunlu olmadığının kabul edilmesi ve 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık müdafisi ile katılan mağdure … vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
28.12.2013 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak kendisini vekaletnameli müdafi ile temsil ettirip, beraatine karar verilen sanık lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan mağdure … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden yargılama
yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye istinaden düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, karara “2014 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin Hazineden alınarak kendisini vekaletnameli müdafi ile temsil ettiren sanığa ödenmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.