Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/28024 E. 2023/1373 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/28024
KARAR NO : 2023/1373
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.12.2018 tarihli ve 2018/644 Esas, 2018/461 Karar sayılı kararı ile sanığın, çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 05.03.2019 tarihli ve 2019/540 Esas, 2019/662 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık, sanık müdafii, Cumhuriyet savcısı ve katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.12.2021 tarihli ve 14-2019/40152 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği
Sanığın nitelikli cinsel istismar suçuna teşebbüsten cezalandırılması gerektiğine, eylemin basit cinsel istismar suçu kapsamında kaldığı kabul edilse bile teşdit uygulanması gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanığın suç işleme kastı olmadığına, uyuşturucu madde etkisi altında olduğuna, hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mağdurenin spora gitmek için dolmuş durağında beklediği sırada sanığın karşıdan geldiği, gelirken de sağa sola küfürler ettiği, mağdurenin üzerine yürüdüğü, kaçması üzerine peşinden kovaladığı, daha sonra yakalayıp yere yatırdığı ve üstüne çıktığı, tişörtünü çıkartıp göğüslerini ellediği, kalçasına bastırdığı, bu sırada etraftan vatandaşların gelip mağdureyi sanığın elinden aldıkları olayda; mağdurenin soruşturma aşamasında verdiği şikayet beyanının mahkeme huzurunda verdiği beyanlarıyla uyumlu olması, Pedegog-Psikolog bilirkişi eşliğinde alınan beyanlarının tutarlı ve itibar edilebilir olması, fiziksel ve zihinsel gelişiminin yaşıtları ile uyumlu olması, suçun mahiyetini anlayacak durumda olması nedenleriyle mağdurenin beyanlarına itibar edildiği, dosyada bulunan 10.07.2018 tarihli görüntü izleme tutanağı incelendiğinde sanığın kollarını açarak mağdureye doğru koşup mağdureyi kovaladığının görüldüğü, mağdurenin beyanlarıyla görüntü inceleme tutanağının uyuştuğu, mağdurenin suç tarihi itibarıyla yaşı dikkate alındığında sanığın bu eyleminin cinsel istismar suçunu oluşturduğu sabit kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiş ve hukuki süreç başlığı altındaki uygulama yapılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 05.03.2019 tarihli ve 2019/540 Esas, 2019/662 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.03.2023 tarihinde karar verildi.