Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/27853 E. 2023/2406 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/27853
KARAR NO : 2023/2406
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, nitelikli cinsel saldırı
1991 yılı ile 2018 yılı Haziran ayı arasında (…’e yönelik)
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … müdafisinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
A. İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05.07.2021 Tarihli ve 2020/309 Esas ve 2021/378 Karar Sayılı Kararı İle
1. Sanık hakkında katılan mağdure …’e yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (c) bendi ile dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 61 inci maddesinin yedinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 30 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Sanık hakkında katılan mağdure …’e yönelik nitelikli cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 102 inci maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (c) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 22 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 12.10.2021 Tarihli ve 2021/1576 Esas ve 2021/1971 Karar Sayılı Kararı İle
İlk derece mahkemesince sanık hakkında atılı suçlardan mahkumiyet hükümlerine yönelik o yer Cumhuriyet savcısı, sanık … müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ NEDENLERİ
A. Sanık Müdafisinin Temyiz İstemi
Sanık lehine olan deliller toplanmadığı için savunma haklarının ihlal edildiği, yerel mahkemenin gerekçeli kararında bulunan not içerisinde katılan …’e hitaben cinsel istek içeren bir ifadenin bulunmadığı ve söz konusu notun sanık tarafından yazılıp yazılmadığına dair bilirkişi incelemesi yapılmadığı, iddia edilen olayların yargıya geç intikal ettirildiği, sanığın intikalden önce cezaevinde başka suçlardan tutuklu kaldığı süreler içerisinde katılanlar tarafından ziyaret edildiği, katılan …’in olayları eşine dahi anlatmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, katılan mağdurelerin ifadelerinin aşamalarda kendi içinde ve birbiriyle çelişkili olduğu, tanık Pelin’in de sanığın savunmasını teyit ettiği, sanığın malvarlığını en küçük kızına vasiyetname, devir suretiyle bırakmak üzere notere gittiğinin öğrenilmesinin akabinde şikayetçi olunduğu, sanık tarafından tanık olan eşine karşı iki defa boşanma davası açılmasına rağmen eşi tarafından bu taleplerin kabul görmediği, hal böyleyken öz annenin kızına istismar edildiği bir ortamda ses çıkarmayacağını düşünmenin son derece yanlış bir düşünce olduğu, katılan mağdurların tüm ifadelerinde sanık tarafından tehdit edildiklerini iddia etmelerine rağmen aile büyükleri ile aynı
yerde yaşayan sanığın bunu gerçekleştirmesinin imkanının bulunmadığı, sanığın katılanları çok uzun süre görmediği dikkate alındığında zincirleme suç hükümlerinin uygulanma imkanı olmadığı, Türk Ceza Kanunu’nun 66.maddesinde yer alan dava zamanaşımlarının da gerçekleşmiş bulunduğu, ATK raporlarının sadece katılan mağdurların beyanları doğrultusunda düzenlendiği, iddia edilen eylemlerin tarihleri incelendiğinde lehe olan kanun maddelerinin uygulanması gerektiği, sanığın suçu işlediğine dair dosyada delil bulunmadığı ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Sanığın Temyiz İstemi
Katılan mağdurların kendisine husumet beslemesi sebebiyle iftira attıkları, katılan mağdurları uzun süre boyunca kendisinden uzak tuttuğu, talep ettiği halde lehine olan bazı delillerin toplanmadığı, atılı suçları işlemediği ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Uzun süren eylemler dikkate alındığında zincirleme suç hükümleri tatbik edilirken alt sınırdan uygulama yapıldığı, teşdit uygulanmamasının hatalı olduğu, sanığın katılan …’e yönelik çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. 2001 Yılı İle 14.05.2018 Günü Arasında Sanığın Katılan Mağdure …’e Yönelik Eylemlerine İlişkin;
Sanığın katılan mağdurelerden …’in öz babası olduğu ve ilk kez İtalya’da taciz etmeye başladığı, daha sonra gene İtalya’da zorla organ sokmak suretiyle ilişkiye girdiği, bir müddet sonra Türkiye’ye döndükleri, sanığın bir yıl cezaevine girip çıktığı, bu süre zarfında cebir ve tehdit uygulamak suretiyle cinsel istismar eylemlerine devam ettiği, katılan mağdur … evlendikten sonra da evine gelerek organ sokmak suretiyle ilişkiye girdiği mahkemece kabul edilmiştir.

2. 1991 Yılı İle 2018 Yılı Haziran Ayı Arasında Sanığın Katılan Mağdure …’e Yönelik Eylemlerine İlişkin;
Sanığın katılan mağdurlardan …’in birlikte yaşadığı üvey babası olduğu ve 1991 yılından 1993 yılına kadar göğüsleri ile cinsel bölgelerine dokunduğu, ileri aşamalarda ise birden fazla kez organ sokmak suretiyle istismar etmeye devam ettiği, üçüncü eşiyle evlendikten sonra Kartal … Mahallesi’nde oturmaya başladığı, bu süre zarfında sanık olan üvey babasının kendisini arayarak gelmezsen kocana herşeyi anlatırım diyerek evine çağırdığı, korktuğu için kabul etmek zorunda kaldığı, her gittiğinde önce elleriyle taciz ettiği, daha sonra cinsel ilişkide bulunduğu, en son 2017 yılının Haziran ayında ramazan bayramının ikinci gününde çocuklarıyla birlikte bayramlaşmak için sanık … annesinin yanına gittiği, evde sadece üvey babasının bulunduğunu, çocukların yanında bir şey yapmaz diyerek eve girdiği, sanığın çocuklarının eline birşeyler verdiği, sonra da yanıma gel yoksa hepinizi öldürürüm diyerek tehdit ettiği, çocuklara zarar vermemesi için sanığın odasına geçtikleri, sanığın cinsel organını katılan mağdurun vajinasına soktuğu mahkemece kabul edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden müsnet suçlardan dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Olayın oluş şekli, katılan mağdurelerin aşamalardaki anlatımları, sanığın eşi ve mağdurelerin annesi olan tanık Nurcan ile mağdurelerin kardeşi olan tanık Pelin’in beyanları, sanık savunması ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi nazara alınarak sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin sübuta ve sair hususlara ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 12.10.2021 Tarihli ve 2021/1576 Esas ve 2021/1971 Karar Sayılı kararında sanık müdafii ve katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.04.2023 tarihinde karar verildi.