YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2767
KARAR NO : 2023/6149
KARAR TARİHİ : 10.10.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/79 E., 2014/166 K.
SUÇLAR : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat, düşme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2013 tarihli ve 2013/774 Esas sayılı iddianamesi ile sanıkların, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılması istemli kamu davası açılmıştır.
2. Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.09.2014 tarihli ve 2013/79 Esas, 2014/166 Karar sayılı kararı ile sanıklar Mazlum ve Büşra’nın üzerine atılı suçlardan ve sanık …’in üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin (e) bendi gereğince beraatlerine; sanık …’in üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçu değişen suç vasfına göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçu kabul edilerek şikayet yokluğu nedeniyle hakkında açılan kamu davasının aynı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereğince düşürülmesine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 14.07.2017 tarihli ve 14-2014/403654 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize gönderilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Beraat ve düşme kararının bozmayı gerektirdiğini, ceza ile sanıkların eylemi arasında orantısızlık bulunduğunu, sanıkların eylemi hakkında ayrıntılı inceleme yapılmadan delil yetersizliği iddiası ile karar verildiğini ve diğer temyiz sebeplerini beyan ederek temyiz isteminde bulunmuştur.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesi; “Sanıklar üzerlerine atılı suçu inkar etmektedirler buna karşılık mağdur sanıkların kendisine yönelik olarak birlikte hareket etmek suretiyle cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işledikleri iddiasındadır.
Dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde mağdurun ifadelerinin kendi içinde ve aşamalarda ciddi çelişkiler barındırdığı ve ifadesinde hayatın olağan akışına aykırı olalacak şekilde olayların gelişim tarzını aktardığı tespit edilmiştir.Mağdurun yaşı dikkate alındığında öğle vaktinde herkesin bulunabileceği bir ortamda zorla bir yere götürülmesi, sanık …’nın hiç bir neden gösterilmeksizin mağdura sanık … ile evlenmesi yönünde baskı yapması, telefonunun zorla alındığını beyan etmesine karşın sonradan cep telefonu bulması ve hatte SİM kartını sigara paketi içinde bulabilmesi, telefon ile arama imkanını elde ettiğinde ailesini aramaması, zorla eve kapatıldığını belirtmesine rağmen kendi isteği ile evden kaçabilmesi, zorla kaçırıldığını iddia etmesine rağmen ailesi ile karşılaştığında onlardan da kaçması hayatın olağan akışına aykırıdır.Buna karşılık mağdur olayların bu şekilde gerçekleştiği öynünde ısrarcı bulunmaktadır.Ancak mağdur anlatımını ve belirtilen hayatın olağan akışına aykırı noktaları telif edebilcek bir delil dosyada temin edilmememiştir.Soyut mağdur anlatımına dayalı olarak sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına karar verilebilmesi mevcut çelişkiler nedeniyle hukuken olanaklı değildir.
Hal böyle olunca dosya kapsamı ve sanık savunmaları dikkate alındığında mağdurun olay tarihinde kedi isteği ile sanıklar ile buluştuğu ve kendi isteği ile sanık … ile aynı evde bulunduğu kabul edilmiştir.Mağdurun olay tarihinde 17 yaşında olması nedeniyle sanık … açısından TCK 104. Maddede düzenlenen reşit olmayan ile cinsel ilişki suçu kapsamında kalsa da bu suçun takibi şikayete tabi olup mağdurun kollukta verdiği ifadesinde sanık …’den şikayetçi olmaması ve mağdurun bu ifade sırasındaki yaşı dikkate alınarak sanık …’in eylemi açısından oluşan bu suç açısından davanın düşürülmesine karar verilmiştir.He ne kadar mağdur sonradan sanıktan şikayetçi olmuş ise de şikayetten vazgeçmeden dönülemeyeceği dikkate alınarak bu hüküm tesis edilmiştir.
Sanıkların mağduru zorla hürriyetinden yoksun bıraktıkları ve sanıklar Büşra ve Mazlum’un mağdura karşı cinsel istismar suçunu işledikleri somut ve kesin deliller ile ispatlanamadığından anılan suçlardan sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar vermek gerekmiştir.” gerekçeleriyle sanıklar hakkındaki hükümleri tesis etmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Hüküm fıkrasının üçüncü paragrafında sanık …’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraati yerine Büşra’nın adının yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
2. Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, delillerin ve olguların açıklandığı ve ilişkilendirildiği ve buna ilişkin gerekçelerin hukuka uygun olduğu anlaşılmış, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde kurulan hükümlere yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.09.2014 tarihli ve 2013/79 Esas, 2014/166 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2023 tarihinde karar verildi.