Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/27651 E. 2023/2364 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/27651
KARAR NO : 2023/2364
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Hükmedilen ceza miktarına göre sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.04.2019 tarihli ve 2018/406 Esas, 2019/143 Karar sayılı kararı ile sanığın mağdurlar … ile Kerem’e karşı ayrı ayrı çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 38 inci maddesi delaletiyle 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkrası uyarınca 8’er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 02.10.2019 tarihli ve 2019/1681 Esas, 2019/33 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafii, o yer Cumhuriyet savcısı, katılan mağdurlar vekili ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

3. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi kararının sanık ve müdafii ile katlan Bakanlık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Ceza Dairesince kararın sanığın zincirleme şekilde sarkıntılık suçundan cezalandırılması gerektiğinden bozulmasına karar verilmiştir.

4. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.07.2021 tarihli ve 2021/73 Esas, 2021/222 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında zincirleme şekilde sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 37 inci maddesi delaletiyle 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın eyleminin sarkıntılık düzeyini aştığına ve kurum lehine vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Mağdurlar Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın eyleminin sarkıntılık düzeyinin ötesinde olduğuna ve bu sebeple verilen cezanın yetersiz olduğuna ilişkindir.

C. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Mağdur çocukların mağdur sanık sıfatıyla yargılanmaları gerektiğine, sanığın cinsel amaçla hareket etmediğine, suçun unsurlarının oluşmadığına, ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirecek durum mevcut olmadığına, sanığın beraati gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Tüm dosya kapsamında toplanan deliller, video çekimleri, katılan mağdurların beyanları ile savunma bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın doğrudan fail olarak on beş yaşını bitirmedikleri için hukuken geçerli bir rıza açıklama ehliyeti bulunmayan mağdurları özel olarak hedef seçip para vereceğini söyleyerek dudak dudağa öpüşmelerini sağlayarak görüntülerini kaydettirip yayınladığı, mağdurların öpüşme eylemi kısa süren anlık hareketler niteliğinde olduğundan sanığın mağdurlara yönelik cinsel istismar suçunun sarkıntılık düzeyinde kaldığı, bu kapsamda her iki mağdur yönünden müstakil eylemi bulunmayan sanığın tek hareketle mağdurların öpüşmelerine sağlama fiilinden dolayı her iki mağdurunda zarar görmesi nedeniyle eylemin zincirleme sarkıntılık suçu kabul edilerek sanığın 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanmak suretiyle cezalandırılmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde; suçun işleniş özellikleri, sanığın kastının yoğunluğu, suç işledikten sonra sanığın çektiği görüntüleri yayınlama şekli dikkate alınarak temel cezanın teşdiden belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

3. Bakanlığın davaya katılması doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup, Bakanlığa yüklenen bir kamu görevidir. Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında 5271 sayılı Kanun’un 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan zarar görme şartı katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı ve vekili lehine koşulları sağlanmadığından vekalet ücretine hükmedilmemesi, hukuka aykırı bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.07.2021 tarihli ve 2021/73 Esas, 2021/222 Karar sayılı kararında sanık müdafii, katılan mağdurlar vekili ile katılan Bakanlık vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.04.2023 tarihinde karar verildi.