Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/25581 E. 2023/2207 K. 11.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/25581
KARAR NO : 2023/2207
KARAR TARİHİ : 11.04.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy 43. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.04.2017 tarihli ve 2016/466 Esas, 2017/257 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan, mağdur sayısınca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca “4 yıl 6 ay” hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 06.06.2018 tarihli ve 2017/3113 Esas, 2018/1026 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmü duruşma açmaksızın beraatine olacak şekilde düzelterek esastan reddine karar vermiştir.

3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; hükmün onanması talep edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın eyleminin cinsel istismar olduğu sarkıntılık olmadığı, sanığın cezalandırılması gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. İlk derece mahkemesi tarafından sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile ilgili istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesince; mağdurelerin soruşturma aşamasında vermiş olduğu beyanları ile yerel mahkemede vermiş oldukları beyanlar arasında bir takım çelişkilerin var olması, yine mağdurelerin vermiş oldukları beyanlarında cinsel eylem olarak tarif edilen davranışların öğretmen öğrenci ilişkileri içerisinde değerlendirilebileceği, yerel mahkemedeki yargılamadan sonra bir kısım mağdure velilerinin verdikleri dilekçelerle şikayetlerinden vazgeçtikleri gibi, olayın farklı boyutta olduğunu belirttikleri, mağdurelerden …’ın istinaf aşamasında dosyaya sunulan çıktılara göre, karar sonrasında sanığa instagram isimli sosyal medya hesabından arkadaşlık isteği göndermesi ve bu durumun cinsel istismara uğrayan biri açısından hayatın olağan akışına uygun düşmemesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçlardan cezalandırılması için kesin ve inandırıcı delil ele geçmediğinden bahisle beraatine hükmedilmesine dair yapılan değerlendirmenin delil takdirine ilişkin olması nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girmediği ve bu hususlarla ilgili değerlendirmenin aynı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre duruşmalı yapılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddedilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

2.Yukarıda açıklanan nedenlerle Tebliğnamedeki onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle başkaca yönleri incelenmeyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin, 06.06.2018 tarihli ve 2017/3113 Esas, 2018/1026 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.04.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.