Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/23572 E. 2023/1876 K. 03.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/23572
KARAR NO : 2023/1876
KARAR TARİHİ : 03.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel saldırı
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2014 tarihli, 2013/411 Esas, 2014/302 Karar sayılı kararı ile sanığın cinsel saldırı suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 nci maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.01.2017 tarihli ve 14-2014/226137 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile 09.08.2021 tarih, 9-2021/93827 sayılı üst yazıyla Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
20 yıldır hastanede hasta bakıcı olarak çalışan sanığın daha öncesinde cinsel eylem iddiasıyla soruşturma geçirmemesi, katılanın olayın yaşandığını iddia ettiği zaman diliminde anestezi etkisinde olması ve eşinin katılanın olayı anlatırken tereddüt ettiğini hissettiğine dair anlatımı, tanıkların katılanı doğrular nitelikte beyanı olmaması nedeniyle kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde katılanın ameliyattan yeni çıktığı sırada dinlenme odasında beklerken hasta bakıcı olarak çalışan sanığın yanına gelerek üç defa belirli aralıklarla göğsünü ellediğini iddia ettiği, sanığın atılı suçlamaları reddettiği, konuşma yetisi yerine gelen katılanın olayın hemen akabinde yanına çağırdığı doktora ve eşine anlatımda bulunduğu ve intikalin bu şekilde gerçekleştiği, dinlenme odasında bulunan personelin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanıkla aralarında tanışıklık ve husumet bulunmayan katılanın ameliyat sonrası olmayan bir olayla ilgili iddiada bulunmasının mantığının olmadığı, katılanın istikrarlı beyanları ile olayı sıcağı sıcağına eşine ve doktorlara anlattığına dair tutanak, sanığın katılanın üşüdüğünü söylemesi üzerine üzerini örttüğüne dair savunması dikkate alınarak sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Katılanın ameliyattan yeni çıktığının ve henüz narkoz etkisinde olduğunun beyanlar ile sabit olduğu, tanık olarak dinlenen eşinin katılanın olayı anlatırken tereddüt ettiğini hissettiğine dair beyanı, sanığın cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiği iddia edilen dinlenme odasında çok sayıda personelin bulunduğu ve katılanı doğrular nitelikte anlatımlarının olmadığı, sanığın istikrarlı savunması ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, katılanın soyut beyanından başka her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.06.2014 tarihli, 2013/411 Esas, 2014/302 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden; hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.04.2023 tarihinde karar verildi.