YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/21872
KARAR NO : 2021/8109
KARAR TARİHİ : 30.09.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Sanıklardan … hakkında mağdure …’ye ve … hakkında mağdure …’e karşı)
HÜKÜM : Mahkumiyet (mağdure sayısınca ayrı ayrı)
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi.
Hükmedilen ceza miktarlarına göre sanık … müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede gereği görüşüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık … hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan değerlendirmede Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.01.2017 gün ve 2014/3-508 Esas, 2017/22 sayılı Kararında da belirtildiği üzere takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin kararların da gerekçeli olması zorunlu olup, bu kapsamda “takdiri indirim nedeni kabul edilebilecek bir husus bulunmadığından” şeklindeki bir açıklamanın kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli bir gerekçe niteliği taşımadığı gözetilmeden yetersiz gerekçe ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesinin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi,
Sanık … yönünden yapılan değerlendirmede mağdurenin aşamalardaki çelişkili beyanları, 13.09.2010 tarihli dilekçesi, savunma, doktor raporu ve tüm dosya içeriğine göre sanığın, olay tarihinde on yedi yaşında bulunan mağdureye yönelik nitelikli cinsel istismar eylemini cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı gerçekleştirdiğine dair soyut iddia dışında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında, mevcut haliyle sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturup, mağdurenin şikayetinden vazgeçtiği ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun ise kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.