Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/21866 E. 2021/8105 K. 30.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/21866
KARAR NO : 2021/8105
KARAR TARİHİ : 30.09.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Suç tarihinde on beş – on sekiz yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğa isnat edilen konut dokunulmazlığının ihlali suçunun 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesinde düzenlenip, öngörülen cezanın üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e, 66/2. maddelerinde belirtilen 5 yıl 4 aylık olağan dava zamanaşımına tabi bulunduğu ve zamanaşımını en son kesen işlem olan 25.03.2014 tarihli mahkumiyet kararı ile inceleme günü arasında bu sürenin geçtiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, suça sürüklenen çocuk hakkında müsnet suçtan açılan kamu davasının aynı Kanunun 322 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
Suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olay nedeniyle mağdure …’in ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulundan usulüne uygun rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden Çukurova Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalı tarafından düzenlenen içeriği itibarıyla yetersiz rapora dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 103/6. maddesinin uygulanması,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında, dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuğun devamlılık arz etmeyen, ani ve hareketler yönünden kesiklik gösteren mağdurenin vücudunu okşama eyleminin sarkıntılık düzeyinde kaldığı nazara alınıp, 5237 sayılı TCK’nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” düzenlemesi gözetilerek lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların ilgili maddeleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.