YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20318
KARAR NO : 2022/11278
KARAR TARİHİ : 12.12.2022
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (mağdureler İrem ve…’ya yönelik)
HÜKÜM : Sanığın mağdurelere yönelik atılı suçlardan beraatine dair Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.12.2016 gün ve 2016/146 Esas, 2016/459 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun mağdure…’ya yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan verilen karar açısından kabulüyle hükmün kaldırılarak bu mağdureye yönelik müsnet suçtan mahkumiyetine, diğer hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık hakkında mağdurelere yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde;
Sanık hakkında üst sınırı on yıldan az hapis cezasını gerektiren kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan gerçekleştirilen yargılama sonucunda atılı suçtan beraatine dair ilk derece mahkemesince verilen karara ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükümler aynı Kanunun 286/2-g. maddesi uyarınca kesin olup, temyiz edilemediğinden katılan mağdureler vekilinin söz konusu hükümlere yönelik temyiz istemlerinin CMK’nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık hakkında mağdure İrem’e yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp, aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ve katılan mağdureler vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen yargılama neticesinde vaki istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan mağdureler vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında mağdure…’ya yönelik çocuğun cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere,ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin aşamalardaki beyanları, tanık anlatımları, savunma ile tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesince farklı tarihlerde mağdure…’nun alnını öpmek, saçını okşamak ve dizlerine oturtmak şeklindeki eylemlerinin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesinden dolayı sarkıntılık düzeyinde kaldığı nazara alınarak hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
Olay tarihinde okulda kütüphane memuru sıfatıyla görev yapan sanığın aynı okulda öğrenci olan mağdure… üzerinde kamu görevinden kaynaklanan nüfuzunun bulunmadığı, zira sanığın nüfuz sahibi olduğunun kabulü için görevinin mağdure üzerinde güç ve otorite oluşturarak direncini kırması ve mağdurenin bu nedenle çekinerek karşı koyamamasının gerektiği, bunun gerçekleşmesi için de sanığın görevinin mağdure yönünden zorunlu ve icbar edici nitelik taşımasının zaruri olduğu, dolayısıyla sadece görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanarak eylemin gerçekleştirilmesi halinde nüfuzun kötüye kullanıldığının kabulünün mümkün olmadığı, dosya içeriğine göre mağdure üzerinde nüfuzu bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında müsnet suçtan belirlenen temel cezanın TCK’nın 103/3-e. maddesi ile artırılması suretiyle sonuç cezanın fazla tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafisi ile katılan mağdureler vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 15.06.2017 gün ve 2017/1058 Esas, 2017/1275 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun kabulüyle hükmün kaldırılarak sanığın çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkumiyetine dair kurulan hükmün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 12.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.