Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/19261 E. 2022/6752 K. 29.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19261
KARAR NO : 2022/6752
KARAR TARİHİ : 29.06.2022

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret
HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.07.2020 gün ve 2019/247 Esas, 2020/167 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanığın söz konusu hükme yönelik temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiriyle anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine,
Ancak,
Olayın intikal şekli, mağdurenin aşamalarda olay örgüsü ve içeriğine ilişkin çelişkili beyanları, tanık ifadeleri, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, suç tarihinde on yedi yaşında olan mağdurenin değişik tarihlerde fuhuş yapmasına aracılık eden ve yer sağlayan sanığın mağdureyi cebir ve tehditle alıkoyarak zorla fuhuş yaptırdığına dair her türlü şüpheden uzak,kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, mevcut haliyle sübuta eren eyleminin hem 5237 sayılı TCK’nın 227/1. maddesinde düzenlenen fuhuş hem de aynı Kanunun 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek bu kapsamda TCK’nın 44. maddesinde yer alan fikri içtima kuralı uyarınca sanığın daha ağır olan fuhuş suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eyleminin ise 5237 sayılı TCK’nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu nazara alınarak bu suçtan hüküm kurulması gerektiği nazara alınarak anılan hükümlere yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine esastan reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 14.10.2020 gün ve 2020/1164 Esas, 2020/1320 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmesine, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.