YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19245
KARAR NO : 2022/6137
KARAR TARİHİ : 15.06.2022
Reşit olmayanla cinsel ilişki ve şantaj suçlarından şüpheli … ve suça sürüklenen çocuk … haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/12/2019 tarihli ve 2019/42075 soruşturma, 2019/35862 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 27/01/2020 tarihli ve 2020/379 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, olay tarihinde 15-18 yaş aralığında olan mağdureye karşı reşit olmayanla cinsel ilişki ve şantaj suçlarının işlendiğinden bahisle yapılan soruşturma sonunda, mağdurenin soyut iddiasından başka kamu davasının açılmasına yeterli delilinin bulunmadığı gerekçesiyle adı geçen suçlardan şüpheli ve suça sürüklenen çocuk hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini müteakip, söz konusu karara itiraz üzerine merciince itirazın reddine karar verilmiş ise de;
Mağdurenin Cumhuriyet Savcısı tarafından avukatı ve adli görüşmeci huzurunda alınan 11/09/2019 tarihli ilk ifadesinde, suça sürüklenen çocuğun kendisine zorla nitelikli cinsel istismarda bulunduğunu ve aralarında yaşanan olayları başkalarına anlatacağını söyleyerek kendisinden para istemek suretiyle şantaj yaptığını beyan ettiği, 08/10/2019 tarihinde kolluk marifetiyle alınan ifadesinde, şantaj sonrası kuyumcuya bıraktığı altınları kimin aldığını bilmediğini, ancak suça sürüklenen çocuğun kendisine “‘bunları Emirhan alacak’ de onlar anlar” şeklinde, 06/12/2019 tarihli ifadesinde ise bu kez şüphelinin, suça sürüklenen çocukla arasında yaşananları bildiğini, kendisi ile buluşmazsa bildiklerini herkese anlatacağını söyleyerek buluşmak istediğini, buluşmalarında ise şüphelinin kendisine yönelik zorla cinsel istismarda bulunduğunu dile getirdiği, mağdurenin beden muayenesi sonrasında ilk defa 11/09/2019 tarihinde düzenlenen raporda, kızlık zarının sağlam olmakla birlikte, yırtılmaksızın ilişkiye müsait olduğunun belirtildiği, 06/12/2019 tarihinde tanzim olunan raporda ise, benzer şekilde tespit yapılmakla birlikte, psikiyatrik bulgular açısından Çocuk Psikiyatirisi tarafından değerlendirme yapılması gerektiği yönünde düşünce belirtildiği, şüpheli ile suça sürüklenen çocukların üzerilerine atılı suçlamaları reddettikleri anlaşılmakla;
Mevcut ifadeler incelendiğinde mağdurenin iddia ettiği olaylara ilişkin yer ve zaman bakımından net ve ayrıntılı beyanda bulunduğu gibi, olayın bir kısmının meydana geldiği söylenen metruk eve ilişkin fotoğrafların da dosya arasında bulunduğu, suça sürüklenen çocuk ile şüphelininmağdure ile arkadaşlıklarını ve buluştuklarını doğruladıkları, hatta şüphelinin; mağdurenin kendisine, -doğum günü hediyesi olarak verdiğini ifade etse de- hayatın doğal akışına aykırı, olay tarihi itibarıyla yüksek değere sahip Iphone 6 S marka telefon, saat ve İngiliz papağanı verdiğini beyan etmekle beraber, mağdurenin bozdurduğu takıya ilişkin kuyumcuda bıraktığı 1.400,00 Türk lirasını aldığını ikrar ettiği ancak bu miktarı kabul etmesine dair geçerli, makul bir gerekçe ileri süremediği hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde,
Mağdurenin olay tarihinde bulunduğu yaş aralığına nazaran, iddia edilen olaylar nedeniyle, nitelikli cinsel istismar suçundan veyahut şikayet süresi gözetilmek kaydıyla reşit olmayanla cinsel ilişki suçu yönünden değerlendirme yapılabileceği, bu halde öncelikle, dosya arasında bulunmayan, mağdurenin kendisine karşı gerçekleştirilen fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişip gelişmediği hakkında rapor aldırılmasının gerektiği gibi, mağdurenin kendisine yönelik eylemlerin gerçekleştirilmesi sırasında şüpheli ile suça sürüklenen çocuğun birbirini tanıdığını dile getirmesi karşısında, bu husus kendisine daha önce sorulmayan suça sürüklenen çocuğun yeniden ifadesine başvurularak, şüpheliyi tanıyıp tanımadığının kendisinden sorulması, şüpheli ve suça sürüklenen çocuğun kullanmış olduğu telefonlara dair HTS kayıtlarından birbirleri ile görüşüp görüşmediklerinin tespit edilmesi, yine suça sürüklenen çocuğun evinde meydana geldiği iddia olunan olay sırasında mağdurenin bağırması üzerine komşuların geldiğini söylemesi karşısında suça sürüklenen çocuğun ikametine komşu olan kişilerin kimliklerinin tespit edilerek olay hakkında bilgi ve görgülerinin sorulması, belirtilen eksiklikler giderildikten sonra, iddia edilen olaylar nedeniyle belirlenecek suçun niteliği ve mağdurenin kendisine karşı yapılan eylemlere dair şikayeti gözetilerek, mevcut delillerin de kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu, bu delillere ve suçun unsurlarına yönelik takdir ve değerlendirmenin mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 29/12/2020 gün ve 94660652-105-38-19274-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakıyla birlikte tevdi kılınmakla gereği görüşüldü:
Tüm dosya içeriği nazara alındığında kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair Kayseri 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 27.01.2020 günlü, 2020/379 Değişik iş sayılı kararı usul ve kanuna uygun olup kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden talebin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.