Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/18826 E. 2023/4290 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18826
KARAR NO : 2023/4290
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Erdek Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.07.2016 tarihli ve 2016/235 Esas, 2016/685 Karar sayılı kararı ile, sanığın cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 105 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi, 43 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi
Sanığın mağdurenin yaşını bilmediğine, mesajlarının cinsel içerik ve amaç taşımadığına, mağdurenin yazılanlara karşı rızasının söz konu olduğuna, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi ve lehe hükümlerin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğuna, kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece iddia, sanık savunması, katılanların beyanları, facebook kayıtları, inceleme raporu ile dosyadaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sanığın mağdureye sosyal paylaşım ağı olan facebook sayfasından 5 Ocak 2016 günü “… gerçekten çok tatlısın, güzel ve çekici bir kızsın, beğeniyorum seni, sevgilim olur musun, olursan ne istersen yaparım ben de inan”, 14 Ocak 2016 günü “… ben ciddiyim sana maddi yardımda yaparım, istersen her ay sana para da gönderirim, haydi … pişman olmazsın, seni asla pişman etmem”, 15 Ocak 2016 günü “merhaba … çok inatsın bebeğim”, 16 Ocak 2016 günü “50 az demiştin 100 verebilirim hem tanışmış oluruz, benim gibi her zaman çıkmayabilir, inan sen kaybedersin, benim sana sunduklarımı kimse yapmaz” , 17 Ocak 2016 günü “neden bebeğim inan çok ciddiyim, artık şaşırdım ne söyleyeyim de ikna edeyim seni, seni kaybetmek istemiyorum, eğer bir şeye ihtiyacın olursa bu para olabilir…, senden çok hoşlanıyorum ne yapayım elimde değil” dediği, mağdurenin kendisini savcılığa şikayet edeceğini yönelik mesajlarına karşılık da “ben her şeye razıyım, senin için yatmaya bile değer, sevdiğim için içeride yatmışım sorun değil benim için” diyerek cevap verdiği, 19 Ocak 2016 günü yine sanığın “neden böyle yapıyorsun, sana bir sürü imkan sundum, ya babanla annen de ayrıymış, seni her zaman korur kollarım, üniversite dahil okuturum, kimseye muhtaç bırakmam, ben Allah’tan korkarım bir tek” diyerek mesaj çektiği, sanığın mesajlarına karşılık mağdurenin torunu yaşında olduğunu, kendisini rahatsız etmemesini istediğini, şikayetçi olacağını beyan etmesine karşılık sanığın ısrarlı bir şekilde cinsel arzularını tatmin amacı ile katılana cinsel tacizde bulunduğu kabul edilmiştir.

Sanık mahkemedeki savunmasında mağdurenin yaşının küçük olduğunu bilmediğini, bilseydi böyle mesaj çekmeyeceği yönünde beyanda bulunmuş ise de; dosya içerisindeki facebook kayıtlarında mağdurenin kendisine yaşının küçük olduğu yönünde “torunun yaşındayım” diyerek beyanda bulunduğu, yine sanığın bizzat mağdureye “annen baban ayrıymış, seni her zaman korurum kollarım, üniversite dahi okuturum, kimseye muhtaç bırakmam” şeklindeki beyanı yine mağdurenin sanığın tacizkar davranışlarına karşılık rıza göstermeyen beyanlarına istinaden sanığın ısrarcı olması, bu hali ile de eylemin yaşça büyük olan kişilere karşı da olsa suç olmaktan çıkartmayacağı, ayrıca sanık mağdurenin kendisini istediği zaman facebook sayfasından çıkartabileceği yönünde savunmada bulunmuş ise de; mağdurenin rahatsız olduğu ve şikayete konu ettiği husus sanığın mağdurenin facebook sayfasında ekli olması değil, sanığın mağdureyi taciz etmesinden kaynaklandığından sanığın dosya kapsamı ile uyuşmayan, gerçekten uzak ve yaptığı eylemin vahametini farkına varmayacak şekilde savunmasına mahkemece itibar edilmemiştir.

Mahkemece, sanığın mağdure üzerinde cinsel arzularını karşılamak amacı ile maddi menfaat vaadinde bulunması, mağdurenin kendisini şikayet edeceği yönündeki beyanına karşılık “Allah’tan başka kimseden korkmadığı, gerekirse içeride yatacağı” yönündeki ısrarcı, mağdure üzerinde tasallut eden kastının yoğunluğu, suçun önem ve değeri nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Sanığın eylemini inceleme raporunda belirtildiği üzere ikiden fazla kez farklı tarihlerde mağdureyi taciz ettiği anlaşıldığından zincirleme suç hükümleri çerçevesinde sanığın tekrarlama kastı nazara alınarak takdiren cezasında yarı oranda artırım yapılmıştır.

Sanığa verilen hapis cezasının geleceği üzerindeki etkisi ve cezanın caydırıcılığı, sanığın fiilden sonraki tutum ve davranışları, dosya kapsamında sanık hakkında pozitif düşünmeyi gerektirir sanığın pişmanlığını gösterir bir davranışı görülmediğinden sanık hakkında takdiri indirim uygulanmamıştır.

Sanığa verilen cezanın süresi, sanığın yaptığı eylemin vahametini kavramayacak şekildeki Mahkememizde öne sürdüğü dosya içeriğine uymayan ve gerçekçi bulunmayan savunması nazara alınarak sanık hakkında lehe düzenlemeler içeren hükmün açıklanmasının geri bırakılması, cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesi ve cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Erdek Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.07.2016 tarihli ve 2016/235 Esas, 2016/685 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.06.2023 tarihinde karar verildi.

Hükme iştirak eden üye …’un karar yazımından önce 28.07.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK’nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.