Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/18779 E. 2023/3424 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18779
KARAR NO : 2023/3424
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/12 E., 2016/334 K.
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2016/12 Esas, 2016/6/334 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcsının temyiz isteği; Sanık … ***’ın daha önceden kendisinin çalıştığı hastaneye tıbbi mümessil olarak gelen ve bu nedenle tanıdığı ve telefon numarasını aldığı katılanı 24.09.2015 tarihi ile 27.10.2015 tarihinde geceleyin bir çok defa telefonla arayarak ilişkiye girmek istediğini söylemek suretiyle katılana yönelik zincirleme şeklinde cinsel taciz suçunu işlediğine, bu hususun katılanın samimi beyanları, iletişim tespit tutanağı, sanığın tevil yollu ikrarı, ses kaydı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile sabit olduğuna, sanık hakkında üzerine atılı suçtan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Katılanın gizli numaradan 24.09.2015 ve 27.102015 tarihleri arasında gece geç saatlerde ismini söyleyerek arayan birinin cinsel içerikli, kendini tatmin edici sözler söylediğini, taciz edildiğini beyan ettiği, getirtilen telekominikasyon kayıtlarından, katılanın … ** ** numaralı hattının gece geç saatlerde 02.10.2015 – 27.10.2015 tarihleri arasında… ***’u adına kayıtlı … ** ** numaralı hattan 11 defa arandığının tespit edildiği, gelen kayıtların katılana gösterildiği ve katılanın… *** dışında kendisini arayan şahsıları tanıdığını beyan ettiği, şüpheli sıfatı ile dinlenen… ***’nun, … ** ** numaralı hattı çalıştıkları yerde arkadaşı … ***’ın kullandığını, Whatsapp’ı engellendiği için 02.10.2015 tarihinden sonra kendi üzerine aldığını, … ***’ı aradığını ve suçunu ikrar ettiğini ifade ettiği, sanık …’in savcılıkta alınan beyanında devlet hastanesinde çalıştığını, kartı…’in kendisinin verdiğini, cinsel içerikli konuşma yapmadığını, duygusal konuşma yaptığını, Whatsapp tarafından numarası engellenince hattı… ***’na 02.10.2015 devrettiğini, sorun düzelince geri aldığını belirttiği, kovuşturma aşamasında ise katılan ile ilk kendisini kartın ön yüzünde olan basılı telefon numarasından aradığını, telefonu açtığında o numaranın genelde patronunda olduğunu söylediğini, kendi şahsi numarasını verdiğini, araması gerektiğinde şahsi numarasından aramasını istediğini, samimi tavırları olup arkadaş gibi olduğunu, aramaları kendisinin yaptığını, her türlü konuşmalarının olduğunu, hakaret varsa taciz varsa tahrik edilmesi ile beraber söylediğini, karşılıklı konuşmalar olduğunu, katılanın savcılığa sunduğu CD’nin hukuka uygun bir delil olmadığını, bilirkişi raporunda katılanın Fatih isimli kişi ile konuştuğunu, konuşan seslerin kendisine ve katılana ait olup olmadığının belli olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini savunduğu, katılanın mahkeme beyanında; dosyaya telefon görüşmelerine ait sesleri CD ortamına aktarıp dosyaya sunduğunu, iki hafta kadar ilaç mümessili olarak çalıştığını, ilk haftayı eğitmeni ile birlikte çalıştığını, ikinci hafta ilk kez hastaneye gittiğini, sanığa kartını bıraktığını, aramaların bundan sonra başladığını, konuşmaların cinsel içerikli olduğu, özel numaradan arandığını, özel numaradan arandığı için başta şikayetçi olmadığını, sonra sanık olan kişinin kim olduğunun ortaya çıktığını, bilirkişi raporundaki Fatih isimli kişinin eski erkek arkadaşı olduğunu, kendisinden şüphelendiği için sürekli “Fatih sen misin” şeklinde bilirkişi raporunda yer alan soruları yönelttiğini, konuşmaların devamında da “senin kim olduğunu bulacağım seni savcılığa vereceğim” şeklinde sözlerinin tespit edildiğini, kendisini arayanın sanık olduğunu belirttiği, 25.04.2016 tarihli bilirkişi raporu ile katılanın sunmuş olduğu ses kaydına ait rastgele seçilen 2 adet konuşma dökümünün yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Katılanın samimi ve aşamalardaki istikrarlı beyanları, iletişim tespit tutanağı, sanığın katılanla HTS kayıtlarındaki görüşmeleri yaptığına ilişkin kabulü, mağdurenin başka türlü delil elde etme imkanının bulunmaması ve şikayetten önceye ait olması nedeniyle yasak delil sayılmayan cinsel taciz suçunu oluşturan ve hükme esas alınan sanık tarafından yapılan bir kısım aramalara ilişkin ses kayıt çözümleri ve tüm dosya kapsamı ile sanık … ***’in daha önceden kendisinin çalıştığı hastaneye tıbbi mümessil olarak gelen ve bu nedenle tanıdığı ve telefon numarasını aldığı katılan … ***’ü 24.09.2015 tarihi ile 27.10.2015 tarihinde geceleyin bir çok defa telefonla arayarak cinsel içerikli sözler söylemek suretiyle katılana yönelik zincirleme şeklinde posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçunu işlediği anlaşılmış olup sanığa 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin ikinci fıkrasından ek savunma hakkı verildikten sonra hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 64. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2016/12 Esas, 2016/6/334 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE

23.05.2023 tarihinde karar verildi.