Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/18717 E. 2023/1346 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18717
KARAR NO : 2023/1346
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Gaziosmanpaşa 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 18.12.2014 tarihli 2014/4283 Esas, 2014/844 Karar sayılı karar ile sanığın eyleminin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu oluşturabileceğinden bahisle görevsizlik kararı vermesi üzerine dosyanın geldiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, 30.06.2016 tarihli 2015/126 Esas, 2016/229 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun şikayete tabi olmasına, sanık hakkında soruşturmada bu suçtan şikayet olmadığından 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinden hüküm kurulmasının yerinde olmadığına, mahkemece ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğine; mağdurenin abisi …’ın şikayet hakkının bulunmadığına, mağdurenin ebeveynlerinin kovuşturmada şikayetçi oldukları tarihte mağdure on sekiz yaşını doldurduğundan şikayet haklarının olmadığına ilişkindir.

B. Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri
Sanığın eyleminin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu olduğuna, mağdurenin aynı zamanda akrabası olan sanık ile bir buçuk yıldır gönül ilişkisi yaşadığına, sanık ile gezi niyetiyle gitmeyi kabul ettiğine, sanığın mağdureyi ve ailesini yanıltarak iradesini fesada uğrattığına, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetinin gerektiğine, alt sınırdan hüküm tesisinin hatalı olmasına, talep edilen delillerin toplanmayıp bu yöndeki talepler haksız şekilde reddedilmesine, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması istemine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece, sanık, katılan ve tanık ifadeleri dikkate alındığında katılanın iddia ettiği cebir ve tehdidi gösterir dosya kapsamında mahkumiyete yeterli herhangi bir delilin bulunmadığı ve yine dosya içerisinde yer alan katılana ait sanık müdafiince ibraz edilen yazılar da tetkik edildiğinde bu içerikten de katılana yönelik cebrin anlaşılamadığı, hal böyle olunca sanık ve katılanın yaklaşık 1-1,5 yıl gönül ilişkisi yaşadığı da dikkate alındığında, tüm dosya kapsamında katılanın beyanlarını doğrular 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurmaya yeterli delil elde edilemediğinden, aksini gösterir delil bulunmayan sanık savunmasına itibar etmek icap etmiş ve sanık da savunmasında birden fazla kere katılanın rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini beyan etmiş olmakla, sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir. Sanığın katılanın birden fazla birlikte olduğu dikkate alınınca zincirleme suç hükümleri de uygulanmıştır.

2. 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinin birinci fıkrasındaki kıstaslar çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda, suçun işlenmesindeki özellikler, eylemin nitelik ve niceliğiyle kısa süreli oluşu, işlendiği yer ve zaman ile alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirecek yasal bir sebebin olmaması da dikkate alınarak alt sınırdan ceza tayin edildiği belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
1. Sanığın eylemlerinin oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu ve bu 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrasında şikayete tabi olarak düzenlendiği, aynı Kanun’un 73 üncü maddesinde düzenlenen şikayetin suça bir başka ifade ile eyleme ilişkin olması, sanığın soruşturmadaki ifadesinde de sanık ile baskı üzerine istemeyerek cinsel ilişkiye girdiğine dair beyanının ve cinsel ilişkiye girmesine dair baskı nedeniyle şikayetçi olunması karşısında, şikayetin istek dışında gerçekleşen eyleme dair olduğu anlaşıldığından soruşturma ve kovuşturma şartı olan mağdurenin şikayetinin bulunması nedeniyle hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Suçtan zarar görme sıfatı bulunmayan katılanın ağabeyi …’ın karar başlığında katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olduğu, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılmış bir dava ve kurulmuş bir hüküm olmadığından bu husustaki temyiz sebebine dair inceleme yapılmamıştır.

1. Hukuki Nitelendirme ve Sübut Yönünden
Katılan mağdure vekilinin mahkumiyet hükmündeki hukuki nitelendirmenin yanlış olduğuna ve eylemin zorla gerçekleştiğine ilişkin temyiz isteği yönünden; olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin suç tarihindeki yaşı, tanık beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde eylemlerin zorla gerçekleştiğine dair mağdurenin iddiasının aksine somut delil bulunmadığından verilen mahkumiyet kararında ve hukuki nitelendirmede bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Alt Sınırdan Ceza Verilmesinin Hatalı Olduğuna Yönelik
Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde temel ceza tayininde mahkemece açıklanan gerekçede dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 30.06.2016 tarihli ve 2015/126 Esas, 2016/229 Karar sayılı sayılı kararında sanık müdafii ile katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan diğer hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık

görülmediğinden sanık müdafii ve katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.03.2023 tarihinde karar verildi.