YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18617
KARAR NO : 2023/1336
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/449 E., 2016/394 K.
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen kararın; 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 16.05.2016 gün ve 2015/449 Esas, 2016/394 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca sanığın yüklenen suçu işlediği sabit olmadığından beraatine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/361064 sayılı Tebliğnamesi ile onama görüşlü olarak Dairemize tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz Sebepleri
Katılan vekili özetle, suçun sabit olduğunu, görgü tanığı Yağmur’un anlatımlarının suçun sabit olduğunu kanıtladığını, görüntü izleme tutanağında içeriği saptanmayan bayan konuşması saptandığını bu tespitin tanık Yağmur ve katılanın beyanlarını doğruladığını belirterek mahkeme kararının katılan yararına bozulmasını talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesi tarafından, halk otobüsü şoförlüğü yapan sanığın suç tarihinde yolda beklemekte olan on beş – on sekiz yaş aralığında bulunan mağdure Fatma Nur’a yönelik olarak kaş – göz hareketleri dudak hareketleri yaparak ve parmağını havaya kaldırıp bir işareti yapmak suretiyle tacizde bulunduğu iddiasıyla açılan kamu davasında yapılan yargılama neticesinde 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca sanığın yüklenen suçu işlediği sabit olmadığından sanığın beraatine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
İlk Derece Mahkemesinin 16.05.2016 tarihli karar duruşmasında, “Tanığın çıkartılan davetiye, yazılan talimat ve zorla getirme müzekkerelerine rağmen temin edilememesi, ayrıca soruşturma ifadesi dikkate alındığında alınacak ifadesinin dava sonucuna etkili görülmemesi nedeniyle tanık Yağmur ***’in dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verildi…” denilerek ara karar oluşturulup duruşmaya devam edilmiş ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca yüklenen suçu işlediği sabit olmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir. 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesinin birinci fıkrasında “Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir” ve aynı Kanun’un 210 uncu maddesinin birinci fıkrasında ise “Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez” hükümlerine yer verilmiş olup, bu kapsamda mahkemece aynı zamanda olayın tek tanığı konumunda bulunan Yağmur’un adresinin tespiti ile duruşmaya getirilerek veya talimatla ifadesi alınarak iddiaya konu hususlarla ilgili dinlenmesi, dinlenememesi halinde eski beyanının okunması, taraflara bu hususta diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şeklide beraat kararı verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Manisa 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 16.05.2016 gün ve 2015/449 Esas, 2016/394 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.03.2023 tarihinde karar verildi.