YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18597
KARAR NO : 2023/1607
KARAR TARİHİ : 22.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2016 tarihli ve 2015/554 E, 2016/76 K sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ve aynı Kanunun 50 ve 52 inci maddeleri uyarınca 5.400 TL adli para cezasına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 02.12.2020 tarihli ve 14-2016/362583 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz Sebebi
Mahkumiyet şartlarının oluşmadığına, sanık hakkında lehe hükümlere göre uygulama yapılmadığına, kararın hukuka aykırı olduğuna ve diğer sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece “mağdur …’nin olay tarihinden bir süre önce tanık …’nın çay ocağında garson olarak çalışmaya başladığı, tanık …’nın bacanağı olan sanık …’in olaydan bir gün önce mağdur …’yi çalıştığı çay ocağına gelerek bir müddet mağdur ile sohbet ettiği, sonrasında evine götürme teklifinde bulunduğu, mağdurun bu teklifi kabul ettiği olay günü 13.08.2015 tarihinde iş bitimi saatinde sanığın tekrar çay ocağına gelerek mağdur …’ye eve bırakma teklifinde bulunduğu, araçla eve giderken arabayla gezme teklifinde bulunduğu, mağdur …’nin kabul etmesi üzerine ilçemiz Cennet Parkı arkasında bulunan baraj gölüne götürerek “sana 150 TL vereyim kendini bana teslim et” sözünü söyleyerek cinsel ilişki teklifinde bulunduğu, mağdur …’nin sanığı reddetmesi ve terslemesi üzerine sanığın mağduru evine götürdüğü, araçtan inerken mağdurun sanığın yüzüne yumruk attığı, tanık … ve sanık ikrarıyla sanıkla mağdurun birlikte iş yerinden ayrıldıkları, mağdur … ile sanığın öncesinde tanışıklarının ve husumetlerinin bulunmadığı, olayın etrafı ıssız olan baraj gölü civarında gerçekleşmiş olması, sanık …’in her ne kadar sigara meselesi nedeniyle olduğunu beyan etmiş ise de, kendisine … tarafından kendisine tokat atıldığını kabul ettiği, sanığın bu beyanının mağdurun beyanlarını doğruladığı, 14 yaşındaki mağdurun sanığa iftira atmasını gerektirecek herhangi bir neden bulunmadığı anlaşılmakla, mağdurun beyanına itibar edilerek, sanığın kendini suçtan kurtarmaya yönelik savunmasına itibar edilmeyerek üzerine atılı 14 yaşında olan mağdur …’ye karşı cinsel tacizde bulunma suçunu işlediği sabit olmuştur. Sanığın sabit görülen çocuğa karşı cinsel taciz suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 105/1-2 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir. Mağdur …’nin sanığın yakın akrabasının yanında işçi olarak çalışıyor olması, bu nedenle mağdurun sanığa yönelik daha kolay … duyacağı, mağdurun yaşı, sanığın mağduru şehir merkezine pek yakın olmayan ıssız bir alana götürmüş olması nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmiştir. Suçun işleniş şekli, sanığın geçmişi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Sanığa verilen kısa süreli olan hapis cezasının, sanığın sosyal ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre 5237 sayılı Kanun’un 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine karar verilmiştir. Sanığın dosyaya yansıyan kişilik özellikleri de birlikte değerlendirildiğinde bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumla kanaat bulunmadığından ve Sanığın daha önce kasıtlı bir suç nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması ilamının bulunması ve 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı kanunun 72. maddesi gereği “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” hükmü uyarınca sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231/5.ve devamı maddelerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına karar verilmiştir. …” şeklindeki gerekçe ile hüküm kurulmuştur.
2. Dosya kapsamında bulunan deliller;
Sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırması, sanığın savunmaları, mağdur ve şikayetçi beyanları, tanık anlatımları ve polis tutanaklarından ibarettir.
IV. GEREKÇE
5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarını oluşturan cinsel taciz suçunun kovuşturmasının şikayete tabi olduğu nazara alındığında suç tarihinde on beş yaşından küçük olan mağdur …’nin velayet hakkına sahip babası şikayetçi …’in 10.02.2016 tarihli duruşma ifadesinde olay nedeniyle sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Keşan 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2016 tarihli ve 2015/554 E, 2016/76 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden kurulan hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.03.2023 tarihinde karar verildi.