Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/18349 E. 2023/1736 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18349
KARAR NO : 2023/1736
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Turhal 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.06.2016 tarihli ve 2015/790 Esas, 2016/495 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun)

105 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddesi uyarınca 3 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 29.11.2020 tarihli ve 2016/345034 sayılı bozma görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebebi
Üzerine atılı suçu işlediğine dair görgü tanığı bulunmadığına, yalnızca katılanın beyanlarına dayanarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, pideci dükkanı işlettiği, bu dükkanın sol çaprazında altı – yedi metre mesafe uzağında katılanın çalıştığı kuaför dükkanının girişi olduğu, olay tarihinde dükkanın önünden geçen katılana sanığın “Of şimdi gençliğim olacaktı” şeklinde söz sarf ettiği ve son birkaç aydır sanığın katılanın vücuduna bakmak suretiyle rahatsızlık vererek üzerine atılı cinsel taciz suçunu işlediği mahkemece kabul edilmiştir.

Dosya kapsamında bulunan deliller; sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırması, sanık savunması, katılan ve tanık anlatımları ile kolluk kuvvetleri tarafından tutulan tutanaklardan ibarettir.

IV. GEREKÇE
Sanığın işlediği cinsel taciz suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (c) bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmış ve Tebliğnamedeki bozma gerekçesine bu doğrultuda iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünün yer alan nedenlerle Turhal 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.06.2016 tarihli ve 2015/790 Esas, 2016/495 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, farklı gerekçe ile oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.03.2023 tarihinde karar verildi.