Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/18312 E. 2023/1391 K. 14.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18312
KARAR NO : 2023/1391
KARAR TARİHİ : 14.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Çorlu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2016 tarihli ve 2016/213 Esas, 2016/384 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası ile 43 üncü maddesi uyarınca 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebebi
Tanıklar dinlenilmeden, HTS ve mesaj kayıtları celp edilmeden eksik incelemeyle karar verildiğine, tanık ….’nin duruşmada dinlenilmemesine rağmen gerekçeli kararda ifadesinin alındığının belirtildiğine, olayın yaşandığı iddia edilen yerin kalabalık olması sebebiyle suç isnadının hayatın olağan akışına uymadığına, mağdurenin sanıkla bilerek ve isteyerek görüştüğüne ve daha önce herhangi bir şikayette bulunmadığına, buna ilişkin HTS kayıtlarının dosyaya hasredilmediğine, mağdurenin tanık …. ile de ilişki içerisinde bulunduğuna, yılbaşı akşamı mağdurenin sanığın yanında oturmayı tercih etmesinin dahi kötü niyetle hareket ettiğini gösterdiği, soyut ve gerçek dışı beyanlar dışında sanığın mahkumiyetine yeter delil bulunmadığına, mağdurenin uzun süre şikayette bulunmadığı gözetildiğinde zamanaşımı sebebiyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağına, verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile erteleme müesseselerinin işletilmemesinin hukuka aykırı olduğuna, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz Sebebi
Suçun mağdure üzerindeki etkileri dikkate alındığında sanığa daha üst sınırdan ceza verilmesine, ayıca mağdurenin yaşadıkları sebebiyle okulu bırakmasından dolayı verilen cezanın kanunen bir yıldan az olmaması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mağdure ve ailesinin yılbaşı gecesi tanık ….’nin ikametine gittikleri, mağdurenin ikamette çocukların odasında bulunduğu esnada odanın kapısına gelen sanığın mağdureye göz kırptığı ve gülümsediği, devamında mağdureye ”Beni seviyorsun” dediği, sanığın mağdureye yönelik ”Gel, özledim, gelsene lütfen yüzünü göreyim, özledim, öpüldünüz” şeklinde mesajlar gönderdiği, bu şekilde yapılan değerlendirmede sanığın mağdureye yönelik bir süredir cinsel taciz içerikli mesajlar yolladığı, en son olay tarihinde aynı maksatla göz kırpmak, gülümsemek ve “Beni seviyorsun” demek sureti ile üzerine atılı cinsel taciz suçunu işlediği mahkemece kabul edilmiştir.

Deliller; sanığa ait nüfus ve adli sicil kaydı, sanık savunması, mağdure ve katılan beyanları ile mesaj çözüm tutanağından ibarettir.

IV. GEREKÇE
Suç tarihinin 2015 yılı yaz ayları ile 31.12.2015 arası olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

1. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak; sanığın, farklı tarihlerde on sekiz yaşını doldurmamış mağdureye kullandığı cep telefonundan taciz içerikli mesajlar gönderdiğinin tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında, eylemlerinin 6545 sayılı Kanun’la değişik 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası, ikinci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde düzenlenen posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle çocuğa karşı cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Kabule göre de;
Sanığın arkadaşı vasıtasıyla tanıştığı mağdure üzerinde aile içi ilişkiden kaynaklanan nüfuzu bulunmadığı gözetilmeden cinsel taciz suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uygulanması;
Sanık hakkında mahkemece atılı suçtan belirlenen hapis cezası ile ilgili olarak hüküm kurulurken 5237 sayılı Kanun’un 51 inci ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddelerinde düzenlenen erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususundaki kararların kanun maddesinde yer alan şartları karşılaması gerektiği, mahkemenin gerekçesinin kanun koyucunun aradığı anlamda kanuni ve yeterli gerekçe niteliği taşımadığı anlaşılmakla bu hususta denetime elverişli gerekçe içerecek şekilde hüküm kurulması zorunlu iken yeterli olmayan yazılı gerekçeyle anılan maddelerin tatbikine yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Çorlu 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.07.2016 tarihli ve 2016/213 Esas, 2016/384 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ve katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.03.2023 tarihinde karar verildi.