Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/18043 E. 2023/6763 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18043
KARAR NO : 2023/6763
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/69 E., 2016/217 K.
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, cinsel saldırı
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar … ve … haklarında suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme ile yalan tanıklık suçlarından kurulan beraat hükümleri hakkında aleyhe temyiz bulunmadığından bu sanıklar yönünden kurulan hükümlerin karar tarihinde kesinleştiği gözetilerek incelemenin sanıklar … hakkında nitelikli cinsel saldırı ile sanık … hakkında cinsel saldırı suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılması gerektiği anlaşılmıştır.

Sanıklar … ile … hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin sürelerinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … müdafiinin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası gözetilerek 1412 sayılı Kanun’un 318 inci maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.05.2016 tarihli ve 2016/69 Esas, 2016/217 Karar sayılı kararı ile;
a) Sanık …’in nitelikli cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanunun) 102 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 ile 62 nci maddeleri uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Sanık …’ın cinsel saldırı suçundan 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 ile 62 nci maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafilerinin Temyiz Sebepleri
Özetle, soyut iddia dışında mahkumiyete yeter delil bulunmadığına, katılanın sanığa iftira attığına, olayın rızayla gerçekleştiğine, sanık ve katılan arasındaki yazışmalardan taraflar arasında inişli çıkışlı bir ilişki yaşandığına, olayın kurgu ve senaryoyla uydurulduğuna, sanığın savunmalarının özü itibariyle istikrarlı olduğuna, olay sonrasında dış müdahalelerle katılanın gömleğinin düğmesinin koparılıp pantolonunun fermuarının bozulmuş olduğuna, olay yeri incelemesi yapılmadığına, adli tıp raporu aldırılmadığına, gerekçeli kararın akıl yürüterek ortaya konulduğuna, katılanın mens döneminde olmasının bir delil olmadığına, iddiaların gerçeği yansıtmadığına, son söz ve savunma haklarının kısıtlandığına, tanıklar dinlenilmeden hüküm kurulduğuna, katılanın olaydan sonra sanıktan maddi menfaat talep ettiğine, zora ilişkin delil bulunmadığına, mesaj içeriklerinin yeterince irdelenmediğine, katılanın iftirasını planlayarak ortaya koyduğuna, katılanın cinsel bölgesinde herhangi bir zorlama izinin bulunmadığına, gömlek ve pantolonun olaydan yedi sekiz saat sonra polise teslim edildiğine, katılanın gösterdiği tanıkların sanık ile husumetli olduğuna, tanık ve katılan beyanlarının çelişkiler içerdiğine, sanık hakkında mahkumiyete yeter her türlü şüpheden uzak kesin yeterli delil elde edilemediğinden hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık … Müdafiinin Temyiz Sebebi
Özetle, katılan beyanı dışında sanık aleyhine delil bulunmadığına, hazırlık soruşturmasının eksik yapıldığına dosyada atılı suçu ispatlamaya yeter adli tıp raporu bulunmadığına, görgüye dayalı tanık anlatımı olmadığına, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin göz ardı edildiğine, sanık hakkında mahkumiyete yeter her türlü şüpheden uzak kesin yeterli delil elde edilemediğinden hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

C. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz Sebebi
Özetle, sanıklar hakkında üst sınırdan ceza verilmesi ile takdiri indirimlerin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece “Müşteki … ile sanık …’ın bir süredir duygusal birliktelik yaşadıkları, suç tarihi olan 16.12.2015 günü sanık …’ın müşteki ile görüşmek istediği, müştekinin de bu görüşme isteği üzerine sanık …’ın yanına gittiği ve sanıkla bir lokantada yemek yedikleri, yemekte sanık …’ın arkadaşı olan diğer sanık … ile tanıştığı, yemekten sonra sanıklar … … ve … ile müştekinin birlikte sanık …’ın evine gittikleri, beraber otururlarken sanık …’ın müşteki … ile bir şeyler konuşmak istediğini söylemesi üzerine müştekinin evin yatak odasına sanık … ile geçtiği, sanık …’ın müşteki ile cinsel ilişkiye girmek istediği, daha önce sanıkla cinsel birliktelik yaşamış olan müştekinin o gece sanıkla birlikte olmak istemediği, müştekinin mens döneminde bulunduğu, müştekinin cinsel ilişki teklifini kabul etmemesi üzerine sanık … ‘ın müştekiyi zorla yatağa yatırarak pantolonunu yine zorla indirdiği ve müştekinin direnmesine ve özel gününde olduğunu ifade etmesine sanık …’ın müştekiye organ sokmak suretiyle nitelikli cinsel saldırıda bulunduğu, bu suretle TCK’ nın 102/2 maddesinde düzenleme bulan suçu işlediği, hemen sonra yatak odasına çıplak olarak sanık …’ın girdiği, bu nedenle müştekinin sinir krizi geçirerek bağırdığı ve bazı eşyalara zarar verdiği, sanık …’ın müştekiyi yatağın üzerine yatırarak cinsel organını müştekinin vücuduna sürttüğü ve müştekinin vücudunu öptüğü, bu suretle sanık …’ ın da TCK’ nın 102/1-1 maddesinde düzenleme bulan suçu işlediği, müştekinin bağırmaları karşısında sanık …’ ın evden hızlıca ayrıldığı, meydana gelen gürültü ve bağrışmalar nedeniyle sanık …’ın komşularının rahatsız oldukları ,sanık …’ın arkadaşları olan sanıklar … … ve …’ın da eve geldikleri, bu durumun; sanıkların dosya mündericatından anlaşılan olay örgüsü ve hayatın olağan akışına uyum arzetmeyen kaçamaklı savunmaları, müştekinin samimi olduğuna dair vicdani kanı uyandıran ve aşamalarda çelişki içermeyen anlatımları, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesince müşteki hakkında olaydan hemen sonra tanzim edilen ve yapılan hymen muayenesinde eski deflore alanların izlendiği ve de mens döneminde olan müştekinin adet vasfında kanaması olduğu hususunun tespit edildiği 16.12.2015 tarihli rapor, İstanbul Adli Tıp Kurumunca düzenlenen ve müştekinin BTM ile giderilebilir mahiyette yaralanmış olduğu hususunu belirtir darp raporu, emniyet görevlilerince düzenlenen ve müştekinin üzerinde bulunan gömleğin bir düğmesinin kopmuş olduğu, pantolonunun fermuarının bozuk halde olduğu hususlarını bildirir 16.12.2015 tarihli görgü tespit tutanağı, İstanbul Kriminal Polis Labaratuvarı Müdürlüğü tarafından tanzim edilen ve müşteki …’dan teslim alınan gömlek, pantolon ve iç çamaşırı üzerinde meni lekesine rastlanılmadığı, gömlek ve pantolon üzerindeki kan lekeleri ile iç çamaşırı üzerindeki kan lekelerine ait genotip özelliklerin bir bayan şahsa ait olduğu, müşteki …’dan alındığı belirtilen iki adet enjektör içerisinde bulunan yıkama sıvısından yapılan leke üzerinde genotip özelliklerin bir erkek şahsa ait olduğu hususunun tespit edildiği 17.12.2015 tarihli uzmanlık raporu , mahkeme huzurunda ifadesine başvurulan tanıkların … …’ın evinden olay gecesi şiddetli kadın bağırış sesi, kırılan eşya ve koşuşturma seslerinin geldiğine, müştekinin ‘yapmayın’ diye bağırdığı hususuna dikkat çeken ve sanık …’ ın hızlı şekilde olay yerini terk ettiğini belirtir iddiaları doğrular mahiyetli yeminli beyanları ile doğrulandığı anlaşılmakla her ne kadar müşteki ile sanık … olay öncesinde birliktelik yaşıyor iseler ve hatta daha önce cinsel anlamda bir birliktelikleri olmuş ise de tanık anlatımları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında müştekinin sanıklarla olay gecesi cinsel münasebete girmek istemediğinin görüldüğü ve cinsel ilişkinin müştekinin rızası ile olmadığı, sanık …’ın zor kullanarak müştekiye organ sokmak suretiyle cinsel saldırıda bulunduğu, sanık …’ın da her ne kadar atılı suçlamayı inkar etmiş ise de olaydan hemen sonra kaçması ve kendisi ile önceye dayalı bir husumeti bulunmayan müştekinin samimi beyanları karşısında ve müşteki ile sanıklar arasında iftira atmayı gerektirir bir husumetin bulunmadığı, kaldı ki iddia konusunun müştekinin kendi onur ve namusunu ilgilendiren konular dahilinde bulunduğu dikkate alındığında ve de kendi namus ve şerefine leke sürebilecek mahiyette asılsız bir isnatta bulunmalarının yaşamın olağan akışına uygun bulunmadığı değerlendirilerek sanıklar … … ve … ‘ ın suçtan kurtulmaya dönük ve inkara yönelik savunmalarına itibar edilmemiş olup, sanık … hakkında 6545 sayılı yasa ile değişik TCK 5237 sayılı TCK 102/2,62, 53 maddelerinin uygulanması, sanık … hakkında 6545 sayılı yasa ile değişik TCK 5237 sayılı TCK 102/1-1, 62, 53 maddelerinin uygulanmasının gerektiği kanaatine varılmakla” şeklindeki gerekçe ile hükümler kurulduğu anlaşılmıştır.

2. Dosya kapsamında bulunan deliller;
Sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırması, sanıkların savunmaları, katılan beyanları, tanık anlatımı, doktor raporları, mesaj içerikleri katılanın 23.02.2023 tarihli dilekçesi, polis tutanakları ve tüm dosya kapsamından ibarettir.

IV.GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıflarıyla yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.05.2016 tarihli ve 2016/69 Esas, 2016/217 Karar sayılı kararında sanıklar müdafileri ve katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafileri ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.10.2023 tarihinde karar verildi.