Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/17866 E. 2023/4309 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17866
KARAR NO : 2023/4309
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/459 E., 2016/360 K.
SUÇ : Çocuk düşürtme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet,beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar haklarında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Silivri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.04.2016 tarihli ve 2015/459 Esas, 2016/360 Karar sayılı kararı ile
1. Sanıklar …, … ve …’ın çocuk düşürtme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 99 uncu maddesinin beşinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
2. Sanık …’ın çocuk düşürtme suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
Karar verilmiştir.

Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 24.11.2020 tarihli ve 14-2016/287756 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanın Temyiz İsteği
Sanık … hakkında verilen beraat kararını temyiz ettiğine ilişkindir.

B. Sanıklar …, … ve …’ın Temyiz İstekleri
Atılı suçu işlemediklerine, mahkumiyet için yeterli delil bulunmadığına, adli tıp raporunda bulgu bulunmadığına, eksik araştırmayla hüküm kurulduğuna, kararın bozulması istemlerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
”…Sanıkların savunmaları, katılan beyanı, yeminli tanık beyanları, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının raporu, 07/03/2016 tarihli keşif tutanağı, 15/03/2016 tarihli bilirkişi raporu, katılan tarafından sanık … ***’un teşhisine ilişkin 09/03/2015 tarihli teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; katılan ile sanık …’ın 2012 yılının Temmuz aylarında bir arkadaş ortamında tanıştıkları ve flört ilişkisi yaşamaya başladıkları, bu dönemde katılanın 16 yaşında bir çocuk olduğu, ilişkilerinin ilerleyen dönemlerinde … ve katılanın 2012 yılının Ağustos aylarında (katılanın beyanına göre 16 Ağustos 2012) tarihinde ilk cinsel ilişkilerini yaşadıkları, bu ilişki sonrasında katılanın adet görmemesi üzerine hamile olduğundan şüphelendiği ve bu durumu …’a anlattığı, daha sonra …’ın katılandan idrar numunesi istediği, alınmış olan bu idrar numunesi üzerinde … ve ailesi tarafından yaptırılan inceleme sonucunda katılanın gebe olduğunun anlaşıldığı, istenmeyen bu gebeliğin sonlandırılacağı hususunda sanık … ve babasının 15/11/2012 tarihinde katılanı okul çıkışında alarak söz konusu gebeliği sonlandıracaklarını katılana söylediği, katılanın neyle karşılaşacağını tam olarak kestiremediği, bu kapsamda olay günü evine gittiği, saat 14:00 – 15:00 sıralarında … ve babasının aracına binerek ebe sanık … ***’un bir apartman dairesinde bulunan sağlığında kadın doğum uzmanı olarak çalışan eşine ait ancak hali hazırda Koç Sağlık Kabini adı altında faaliyet gösteren sağlık kabinine geldikleri, burada yapılan muayenede sanık … ***’un katılanın bebeğinin 40 günlük olduğunu, bir nokta halinde olduğunu belirttiği ve katılanı rahatlatarak vakum denilen küretaj aleti ile keşif sırasında mahkememize katılanın da göstermiş olduğu oda da hamile bayanların kullanmasına has olarak yapılmış olan masada küretaj işlemine başladığı, bebeğin kan pıhtısı şeklinde bir parçasının vakum cihazı ile alındığı, katılanın canının çok yanması ve işlemin durdurulmasını istemesi üzerine küretaj işlemine son verildiği, daha sonra katılan, sanık … ve babası …’in sağlık kabininden ayrıldıkları, katılanın kullanması için bir eczaneden haricen çeşitli ilaçlar alıp Silivri’de faaliyet gösteren Terbiyeli isimli çorbacıya gittikleri, burada …’ın annesi … ***’in de hazır bulunduğu, beraber çorba içtikten sonra …’ların evine gidip katılanın bir müddet dinlenip kendine geldikten sonra o dönem sağ olan babasının da araması üzerine … ve babası tarafından katılanı evine bıraktıkları, gece saat 03:00 – 04:00 sıralarında katılanın kanaması başlayınca katılanın cep telefonu ile …’ı aradığı, kanaması ve ağrısı olduğundan bahsettiği, bunun üzerine … ve babasının tekrar katılanın evine geldikleri, katılanın babası ve ailesinin kızlarının hamile olup küretaj işlemine tabi tutulduğunu bu gece öğrendikleri ve daha sonra sanık …’in katılanın babasına durumu izah ettiği, onları mağdur etmeyecekleri, … ve katılanı evlendireceklerini belirttiği, katılanın babası, …, …’in sanık …’ı arayarak tekrar sağlık kabinine gittikleri, kalan parçaya ilişkin olarak katılanın ikinci kez küretaj işlemine tabi tutulduğu ve neticeten küretaj işleminin tamamlandığı, katılanın ailesinin de bu durumdan haberdar olması üzerine sanık …’ın ailesinin katılanın ailesi ile ilişkilerini sıkılaştırdığı, katılanın ailesini ve katılanı mağdur etmeyeceklerini, … ve …’yi evlendireceklerini belirttiği, bu kapsamda aileler arasında bir söz dahi yapıldığı, daha sonra sanık …’ın askere gittiği, nişanlılık sürecinde katılan …’nin babasının da boğularak vefat ettiği, zamanla sanık … ve ailesinin çeşitli bahaneler ve vesileler ile … ile …’ın ilişkisini sonlandırma gayreti içerisinde oldukları ve nitekim bu ilişkinin sonlandırıldığı, dinlenen tüm taraf ve tanık beyanlarından yukarıda anlatılan şekli ile de olayın Mahkememizce kabul edildiği, sanık … ve babasının birlikte hareket ederek sanık … ***’a yetkisiz olmasına rağmen söz konusu küretaj işlemini yaptırdıkları, böylelikle TCK’nun 37. Maddesi kapsamında iştiraken sanık … ***, … ve …’in TCK’nun 99/5. Maddesinin 1. Cümlesinde öngörülen suçu işlemiş oldukları Mahkememizce sabit görülmüş, suçun işleniş biçimi, mağdurda meydana gelen mağduriyetin ve manevi zararın boyutu gözetilerek takdiren ve teşdiden alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle sanıklar hakkında ceza tayinine karar verilmiş ve neticeten hapis cezası ile mahkumiyetlerine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir…”
şeklindedir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
1. Katılanın anlatımları, savunma ve tüm dosya kapsamı karşısında Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanıklar …, … ve … Haklarında Kurulan Hükümler Yönünden
Çocuk düşürtme suçunun mağduru gebe bir kadın olabilir, gebelik belirtilen suç için ön şarttır.
Bu ön şart yargılama sırasında kesin delillerle, doktor raporuyla, ultrasonografi ile ispatlanamadığı sürece mahkumiyet kararı verilemez. Ancak koşulları varsa yaralama suçundan hüküm kurulabilir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Katılanın 15.11.2012 tarihinde gerçekleştiği iddia edilen eylemle ilgili 06.03.2015 tarihinde müracaatta bulunması, hakkında düzenlenen raporlarda hamile olduğuna ya da kürtaj işleminin yapıldığına dair kesin ve tıbbı bir delil bulunmadığı, sanıkların atılı suçu işlemediklerine yönelik savunmaları ve tüm dosya kapsamı karşısında çocuk düşürtme suçundan kurulan mahkumiyet kararları hukuka aykırı bulunmuştur.

Açıklanan gerekçeyle Tebliğname’de onama isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Silivri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.04.2016 tarihli ve 2015/459 Esas, 2016/360 Karar sayılı kararında katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanıklar …, … ve … Haklarında Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenlerle Silivri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.04.2016 tarihli ve 2015/459 Esas, 2016/360 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar …, … ve …’ın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.06.2023 tarihinde karar verildi.