Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/17843 E. 2023/2115 K. 10.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17843
KARAR NO : 2023/2115
KARAR TARİHİ : 10.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Cinsel taciz, tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat

Hakaret suçundan neticeten hükmolunan 3.000,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararlarının tür ve miktarları itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.

Sanık hakkında cinsel taciz ve tehdit suçlardan kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.04.2016 tarihli ve 2015/380 Esas, 2016/190 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası ve 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca neticeten 3.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına,
b) Tehdit suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine,
c) Cinsel taciz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası ile ikinci fıkranın (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca neticeten 4.500,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 19.11.2020 tarih, 14-2016/296516 sayılı, kısmî ret, kısmî onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Sanık ile mağdure arasında husumet bulunduğuna, mağdurenin çelişkili beyanı dışında sanığın cezalandırılması için yeterli delil olmadığına ve sair hususlara ilişkindir.

B. Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği
Sanık hakkında beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ve sair hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece “Yapılan yargılama, toplanan deliller, iddia, sanık savunması, şikayetçi beyanı, tanık anlatımları, taraf vekillerinin yazılı beyanlarını içerir dilekçeleri, nüfus ve sabıka kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre: Sanığın, ilçemiz … Caddesi’nde faaliyet gösteren … ******* isimli işyerinin sahibi olduğu, katılanın da bu işyerinde bir süre çalıştıktan sonra işten ayrıldığı, sanığın dosyada tanık olarak beyanı alınan … ile görüşüp katılanın gıyabında ‘o Silifke’nin bir numaralı orospusu, bütün cadde o bayanı tanır, sen onunla uğraşamazsın, eniştesi alıp onu dağa çıkarmış, tecavüz etmiş, daha neler çıkartacağım’ şeklinde hakaret ve tehdit içerikli sözler söylediği ancak söylemiş olduğu tehdit içerikli sözlerin katılana iletilmesi şeklinde bir kastının bulunmadığı, hakaret suçu açısından ihtilat unsurunun oluşmadığı, sonrasında katılanın bu durumu sormak ve görüşmek için sanığı, dosyada tanık olarak beyanları alınan … ******** ve … *****’ın da bulunduğu bir ortamda telefon ile aradığı, sanık ile katılan yapılan görüşme sırasında telefonun hoparlörünün de açık olduğu, sanığın katılana hitaben ‘sen orospusun, herkes sizin ne olduğunuzu biliyor, nereye şikayet ederseniz edin, etmeyenin anasını avradını sinkaf edeyim’ şeklinde hakaret eyleminde bulunduğu, aynı gün sanık ile katılanın bir kez daha telefon görüşmesi yaptıkları, sanığın telefonda katılana hitaben ‘çıkacak mısın benimle, buluşacak mıyız, konuşalım mı senle biraz, … Mersin’e gitti’ şeklinde sözler söyleyerek telefonla cinsel tacizde bulunduğu, olay sebebiyle katılanın sanıktan şikayetçi olduğu, sanığın ise atılı suçlamaları kabul etmediği, tanıklardan … ***** ve … ********’ün katılanın beyanlarını destekler nitelikte beyanda bulunduğu, sanığın savunmasının suç ve cezadan kurtulma amacına yönelik olduğu, tanık … *****’ın sanığın kızı olması nedeniyle taraflı beyanda bulunması ihtimalinin olduğu, beyanlarına bu nedenle itibar edilmediği, tanıklar … ****** ve … ****’in sanık lehine ifade verme amacıyla hareket ettiklerinin değerlendirildiği, ifade içeriklerinin dosya kapsamıyla ve hayatın olağan akışıyla uyuşmadığı, bu nedenle beyanlarına itibar etmenin mümkün olmadığı, bu suretle sanığın, kendisinin elemanı durumunda olan katılana karşı işçi-işveren ilişkisinin kendisine sağladığı kolaylıktan yararlanarak cinsel taciz suçu ile hakaret suçunu işlediği, katılanın gıyabında söylediği tehdit içerikli sözlerin katılana iletilmesi kastıyla hareket etmediğinden bu suç yönünden beraatine karar verilmesi gerektiği, sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar sanık hakkında tehdit suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de sanığın bahse konu sözleri katılanın gıyabında söylediği, sanığın bu sözleri katılana iletilmesi amacıyla söylediğinin sabit olmadığı, dolayısıyla atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı anlaşıldığından 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince müsnet suçtan sanığın beraatine,
Her ne kadar sanık hakkında katılana karşı hakaret suçundan TCK’nın 125/1-2 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiş ise de tüm dosya kapsamına göre sanığa isnat edilen suçun TCK’nın 125/1.maddesi kapsamında bulunduğu anlaşıldığından ve sanığın sübut bulan hakaret suçundan, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1.maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, meydana gelen netice, suçun konusunun önem ve değeri, sanığın kusurunun ağırlığı, sarfettiği sözlerin niteliği dikkate alınarak sanığın takdiren ve teşdiden 150 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın sabıka durumu, geçmişi, sosyal ilişkileri, işlediği suçun vasıf ve mahiyeti, işleniş şekli göz önünde bulundurularak sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, 5271 sayılı CMK’nın 231/6-a ve 231/8 maddesine göre engel bir durum olmasa da sanık hakkında işlediği başka bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine rağmen sanığın ikinci defa suç işlediği, ayrıca kişilik özellikleri ile yargılama sürecindeki ve duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde öngörülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına,
Sanık hakkında sübut bulan cinsel taciz suçundan eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 105/1-1.cümle maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, meydana gelen netice, suçun konusunun önem ve değeri, sanığın kusurunun ağırlığı dikkate alınarak sanığın takdiren ve teşdiden 150 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın sübut bulan suçu katılan ile arasındaki işçi-işveren ilişkisinden faydalanmak suretiyle işlediği anlaşıldığından cezasında TCK’nın 105/2-a maddesi gereğine 1/2 oranında arttırım yapılarak sanığın 225 gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın, sabıka durumu, geçmişi, sosyal ilişkileri, işlediği suçun vasıf ve mahiyeti, işleniş şekli ile sanığın suçtan sonraki davranışları göz önünde bulundurularak sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, 5271 sayılı CMK’nın 231/6-a ve 231/8 maddesine göre engel bir durum olmasa da sanık hakkında işlediği başka bir suçtan dolayı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine rağmen sanığın ikinci defa suç işlediği, ayrıca kişilik özellikleri ile yargılama sürecindeki ve duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde öngörülen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına, dair usul ve kanuna uygun aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” şeklindeki gerekçeyle hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Hükmün tür ve miktarları itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

C. Sanık Hakkında Cinsel Taciz Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanığın mağdureye karşı “ çıkacakmısın benimle, buluşacakmıyız, konuşalım mı senle biraz, … Mersin’e gitti ” şeklinde sarf ettiği kabul edilen sözlerin cinsel içerikli olmaması nedeniyle cinsel taciz suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilmeden atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuş, anılan nedenle bu hususta onama talep eden Tebiğmame görüşüne iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.04.2016 tarihli ve 2015/380 Esas, 2016/190 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Tehdit Suçuından Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.04.2016 tarihli ve 2015/380 Esas, 2016/190 Karar sayılı kararında katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

C. Sanık Hakkında Cinsel Taciz Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenlerle Silifke 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.04.2016 tarihli ve 2015/380 Esas, 2016/190 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin ile temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.04.2023 tarihinde karar verildi.