Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/17754 E. 2023/2337 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17754
KARAR NO : 2023/2337
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, nitelikli dolandırıcılık, hakaret, şantaj, tehdit
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet

Katılan Bakanlık vekilinin sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemi yönünden; nitelikli dolandırıcılık ve hakaret suçlarından da Bakanlığın davaya katılmasına karar verilmiş ise de, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, nitelikli dolandırıcılık ve hakaret suçlarından hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, verilen katılma kararının da bu hakkı vermeyeceği belirlenmiş temyiz incelemesi diğer suçlarla sınırlı olarak yapılmıştır.

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 Tarihli ve 2016/92 Esas, 2016/170 Karar Sayılı Kararı ile Sanık Hakkında
1. Nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl 9 ay hapis cezası, 6.240,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

2. Şantaj suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası, 5.000,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

3. Tehdit suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, 43 üncü maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

4. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,

5. Nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
Karar verilmiştir.

B. Dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.11.2020 tarihli ve 14 – 2016/296901 numaralı, kısmen ret kısmen onama kısmen bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edildiği anlaşılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Temyiz İsteği;
Özetle kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, kararın bozulması istemine ilişkindir.
1. Nitelikli Cinsel Saldırı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçları Yönünden
Dosya kapsamında mevcut delillerden açıkça anlaşılacağı üzere sanığın katılanı falcılık yaparak katılan hakkında bilmesi muhtemel olmayan olayları sıralayarak katılan üzerinde etki oluşturmuş olduğuna, kendisinin cinlerle olan irtibatından bahisle katılanın iyi niyetinden ve inançlarından faydalanarak katılana cinsel saldırıda bulunduğuna, yerel Mahkeme kararında katılanın rızasından bahsedilmekteyse de katılan inançları istismar edilerek sanık tarafından korku ve etki altında bırakıldığı an cinsel saldırıya uğramış olduğundan katılanın rızasından bahsedilemeyeceğine, yerel Mahkemece gerekçeli kararda delil olarak kaydı tutulan mesaj kayıtlarında katılan tarafından sanığa gönderilen “Tamam sevgili olalım, normal iki insan gibi, ben senin yanına gelmek istiyorum” şeklindeki mesajı katılanın rızasının var olduğuna işaret ettiğini kabul edilmiş ise de söz konusu mesajların sanık tarafından katılanın gizli çekilmiş kamera kayıtlarının dağıtılacağını söylediği konuşma süresinde katılan tarafından gönderilmiş olduğuna, tamamen sanığın tehdit ve şantajının etkisiyle gönderilmiş mesajlar olduğuna, katılanın sanık tarafından inanç ve güveni kötüye kullanılmak suretiyle cinsel saldırıya uğramış olduğuna, dini duyguları istismar edilerek hürriyetinden yoksun bırakıldığına, beraat kararı verilmesinin gerçek duruma ve hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

2. Nitelikli Dolandırıcılık, Hakaret, Şantaj, Tehdit Suçları Yönünden
Yerel Mahkemece belirlenen mahkumiyet hükümlerinin eksik olduğuna, temel ceza belirlenirken eksik ceza belirlendiğine, hükmün katılan lehine bozulması gerektiğine ilişkindir.

B. Sanık müdafiin temyiz isteği
Hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

C. O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği
Şantaj ve tehdit suçlarına ilişkin olduğu anlaşılmakla, özetle şantaj suçunun tehdit yoluyla işlenebilen bir suç olduğuna, şantaj suçunun tehdit suçuna göre özel hüküm niteliğinde olduğuna, 5237 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinde sayılan nitelikteki ve belirlenen varlıklara zarar verme amacını taşıyan tehditin şantaj suçuna vücut verdiğine, somut olayda tehdit suçunun unsurlarının bulunmadığına, ayrıca tehdit suçunun işlendiğine dair kesin inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığından sadece şantaj suçundan ceza verilmesi gerekirken şantaj ve tehdit suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesinin usul ve esas yönüyle kanuna aykırı olduğuna, kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece; yapılan yargılama, savunma, katılan ve tanık beyanları, mesaj tutanakları, Adli Tıp Kurumu raporu ve tüm dosya kapsamı gözetilerek “…Sanığın falcılık yaptığı, katılan … ile sanığın tanışarak arkadaş oldukları, katılanın ‘Tayin işi’ olduğunu söylemesi üzerine sanığın müştekiye tayin işini büyü yoluyla halledebileceğini söyleyerek müteaddit defalarda toplam 7.500 tl civarında parasını aldığı, katılana … vererek onun evine gelmesini sağladığı,burada sanığın getirdiği kağıtlar üzerine yazılar yazıp, tencereye atarak bu kağıtları yaktığı ve suyun içerisine attığı küllere bakarak katılana özel hayatıyla ilgili birşeyler söylediği hususları doğru çıkması üzerine katılanın buna inandığı, burada katılan ile cinsel birliktelik yaşadığı,bu olaydan sonra katılanın sanık ile aralarındaki arkadaşlığı bitirmek istediği ancak sanığın kabul etmediği, 06.10.2015 tarihinde katılanın sanığın bir daha görüşmek istemediği sanığın kullanmakta olduğu ‘0 538 … …’ nolu telefon hattından katılanın kullanmakta olduğu ‘0 545 … …’ nolu telefon hattına 08.10.2015 günü ve devamında ‘Aksam bana parayi vermiycen dedin yarin elimdeki goruntuyu butun onkolojiye veresim var, Fikrim degisti bunu internete verirsem sen degil ailen bile bi daha disari cikamaz, Yapicam degil zaten yapcaksin yoksa butun sitelere yuklerim goruntuyu bak o zaman sen mi ailen mi daha cok zarar görüyor, zaten geleceksin ne zaman istersem hemde bugün arkadan yapıcam seni. Ama mecbursun bugün sabaha kadar arkadan yapcam yarında, bekle bak, bu hastanede her katta CD lerin nasıl geziyor gör orospu, sen beni siklemeyecen he hakkında yanılmamışım, daha acımak yok, herkes bilecek cevapta vermiyon, kaşar namusuma şerefime şu an çok kötü olacak’ şeklinde santaj -hakaret -tehdit içeren çok sayıda mesaj attığı, elindeki videoları sosyal paylaşım sitesinde, şahsın çalıştığı işyerinde ailesine karşı kullanacağını belirttiği, cinsel ilişkiye girmek istediği ve birden çok kez her iki tarafın beyanı ile de sabit olduğu üzere cinsel ilişkiye girdikleri, hatta ters ilişki konusunda da katılanın ısrarcı olduğu, katılan … …’dan büyücülük malzemesi alacağını söyleyerek hile ile kandırarak yaklaşık 7.500 TL para aldığı,…” şeklinde kabul edilen eylemlerinde sanığın üzerine atılı suçlardan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık ve Hakaret Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İsteminin İncelenmesinde
Nitelikli dolandırıcılık ve hakaret suçlarından Bakanlığın davaya katılmasına karar verilmiş ise de, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi ve 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, nitelikli dolandırıcılık ve hakaret suçlarından hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla verilen katılma kararının da bu hakkı vermeyeceği belirlenmiş, bu suçlar bakımından Bakanlık vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı anlaşılmış, nitelikli dolandırıcılık suçundan temyiz isteminin reddini isteyen Tebliğname görüşüne iştirak olunmuş, hakaret suçundan onama isteyen Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

B. Sanık Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Beraat ile Nitelikli Dolandırıcılık ve Hakaret Suçlarından Kurulan Mahkumiyet Hükümlerine Yönelik Temyiz İstemlerinin İncelenmesinde
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği gibi beraat hükümlerinin de dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, hukuka aykırılık görülmemiştir.

C. Sanık Hakkında Şantaj ve Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İstemlerinin İncelenmesinde
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii ile o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiş, hukuka aykırılık görülmemiş, bozma isteyen Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
A.Katılan Bakanlık Vekilinin Sanık Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık ve Hakaret Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İsteminin İncelenmesinde
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Bakanlık vekilinin temyiz istemlerinin, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince REDDİNE,
B. Sanık Hakkında Nitelikli Cinsel Saldırı ve Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçlarından Kurulan Beraat ile Nitelikli Dolandırıcılık ve Hakaret Suçlarından Kurulan Mahkumiyet Hükümlerine Yönelik Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.05.2016 tarihli ve 2016/92 Esas, 2016/170 Karar sayılı kararında sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

C. Sanık Hakkında Şantaj ve Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İstemleri Yönünden
Gerekçenin (C) bölümünde açıklanan nedenle Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.05.2016 tarihli ve 2016/92 Esas, 2016/170 Karar sayılı kararında sanık müdafii, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan Bakanlık vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafii, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.04.2023 tarihinde karar verildi.