Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/17662 E. 2023/1256 K. 08.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17662
KARAR NO : 2023/1256
KARAR TARİHİ : 08.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2016/67 Esas, 2016/132 Karar sayılı kararı ile sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafisinin Temyiz İsteği
Tüm dosya kapsamına göre müvekkilinin suçsuz olduğu ve kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. İddia, sanık savunması, tanıkların anlatımları, katılanların beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanık … ile suç tarihlerinde on beş – on sekiz yaş aralığında bulunan katılan …’nin, 26.03.2015 tarihinden yaklaşık 4 ay öncesinden itibaren duygusal anlamda arkadaşlık yaptıkları ve bu süre içerisinde Zonguldak ili Çaycuma ilçesinde ve Samsun ili Yakakent ve Alaçam ilçelerinde cinsel ilişkiye girdikleri belirlenmiştir.

2. Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2016 tarih ve 2015/223 – 2016/23 E-K sayılı ilamı ile, katılan …’nin aşamalardaki ifadelerinde sanık ile razısıyla cinsel ilişkiye girmediğini beyan ettiği, katılanın aşamalardaki ifadeleri göz önünde bulundurulduğunda, sanığa isnad olunan eylemin 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki çocuğun cinsel istismarı suçu kapsamında olabileceği, bu suça bakma görevinin Ağır Ceza Mahkemesi’ne ait olduğu, sanığa isnad olunan eylemin reşit olmayanla cinsel ilişki veya çocuğun cinsel istismarı suçlarından hangisi kapsamında olduğunun değerlendirme görev ve yetkisinin Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisinde olduğu anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek mahkemesine gönderilmiştir.

3. Her ne kadar sanık …’ın katılan …’ye yönelik eyleminin, çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturabileceğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ise de; tanıkların soruşturma aşamasında, görevsiz mahkemede ve kovuşturma aşamasında vermiş oldukları beyanlarda, sanığın, mağdureyi kaçırdığına dair herhangi bir izlenimlerinin olmadığı, aksine sanık ve mağdurenin samimi davranışlar sergiledikleri, beraber alışveriş yaptıkları, el ele gezdikleri, karı koca gibi göründükleri, mağdurede her hangi bir tedirginlik, korku ve panik halinin olmadığı, mağdurenin, sanık …’ın annesine anne diye hitap ettiği belirtilerek tanıkların tüm aşamalardaki beyanlarının birbirine benzer nitelikte olduğu anlaşılmıştır.

4. Sanık …’ın katılan …’ye yönelik eylemini zorla gerçekleştirdiğine dair hakkında ceza verilmesine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanığın üzerine atılı cinsel istismar suçunun sabit olmadığı, bu sebeple sanık …’ın mağdure Merve’ye yönelik eyleminin çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturmadığı, sanığın eyleminin zincirleme biçimde reşit olmayanla rızasıyla cinsel ilişki suçu kapsamında kaldığı sonuç ve kanaatine varılarak mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık hakkında atılı suçtan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 43 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasında aynı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 1/6 oranında indirim yapıldığında 2 yıl 1 ay yerine 1 yıl 13 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların eleştiri nedeni dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bafra Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.06.2016 tarihli ve 2016/67 Esas, 2016/132 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri nedeni dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2023 tarihinde karar verildi.