Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/17526 E. 2023/569 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17526
KARAR NO : 2023/569
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

NCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2016/58 Esas, 2016/94 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında zincirleme şekilde cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 nci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 20.11.2020 tarihli ve 14-2016/312931 sayılı, teşdit uygulaması suretiyle fazla ceza tayinine yönelik bozma görüşü bildirilen Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın iddia konusu eylemleri gerçekleştirdiğine dair delil bulunmadığı, aksi düşünülse dahi 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü madde uygulamasının ve 62 nci madde gereğince takdiri indirim yapılmamasının hatalı olduğu, sanığın eylemlerinin aynı Kanun’un 123 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturacağına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Tufanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının 03.03.2016 gün ve 2016/45 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın mağdureye tanık … aracılığı ile arkadaşlık teklif edip reddedildiği halde tanık … N’den mağdurenin telefon numarasını isteyip, markete giden mağdureye hitaben “Çok güzelsin, çok çekicisin” dediği iddiası ile cinsel taciz suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı; sanığın hazırlık beyanında mağdureyi hiç görmediğini sadece mağdurenin arkadaşına sevgilisi var mı diye sorduğunu ve iddia konusu eylemlerin gerçekleştiği okulun önüne hiç gitmediğini, mahkemede ise mağdureye tanık … aracılığıyla arkadaşlık teklif ettiğini, okulun önüne bir işte çalışmak amacıyla gittiğini beyan ettiği ve her iki aşamada da suçlamaları reddettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanığın eylemlerinin cinsel taciz suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın cinsel taciz içerikli herhangi bir söz veya eylemi ile cinsel tatmin amacıyla hareket ettiğine dair bir delil bulunmayıp, devamlılık ve ısrar içeren eylemlerinin 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek sanık hakkında verilen mahkumiyet kararı hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Kabule göre de; mahkemece atılı suçtan dolayı temel ceza belirlenirken 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” şeklindeki kanuni düzenleme gözetilip, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar da birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece gösterilen teşdit gerekçelerinin benzerlerine göre alt sınırdan orantısız şekilde uzaklaşmayı gerektirecek bir özellik taşımadığı nazara alınarak temel cezanın yazılı şekilde belirlenmesi suretiyle cezada orantılılık ilkesine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

3. Birinci bentte açıklanan nedenle Tebliğname’deki kısmen farklı gerekçe ile bozma isteyen düşünceye kısmen iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Tufanbeyli Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli ve 2016/58 Esas, 2016/94 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde

görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye farklı gerekçe ile kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.02.2023 tarihinde karar verildi.