YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17161
KARAR NO : 2023/1687
KARAR TARİHİ : 27.03.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Beraat
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.04.2016 tarihli ve 2015/294 Esas, 2016/323 Karar sayılı kararı ile sanığın cinsel taciz, kişilerin huzur ve sükununu bozmak suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 16.10.2020 tarihli ve 2016/266272 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan Vekilinin Temyiz İstemi
Katılanın sanığın cinsel içerikli mesajları sebebiyle eşiyle arasının bozulduğu, boşanma aşamasına geldiğini, cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarının unsurlarının oluştuğu halde beraat kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesi tarafından, sanığın katılana yönelik “Sen çok güzel bir bayansın, seni elde etmek istiyorum, seninle bir kaç saat bile olsa birlikte olmak istiyorum” şeklindeki sözlerle cinsel tacizde bulunmak iddiasıyla açılan davada dosya arasında bulunan HTS kayıtlar incelendiğinde; dört yüz otuz yedi …, beş yüz doksan …, bin dokuz yüz elli dört … gibi uzun süreli görüşmelerin bulunduğu, sanığın aksi sabit olmayan tüm aşamalarda görüşmelerin karşılıklı ve rızaya dayalı olduğu yönündeki savunması dikkate alındığında katılanın soyut iddiasından başka sanığın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, somut, yeterli, inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereğince sanığın üzerine atılı suçları işlediği sabit olmadığından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, kararda hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, … Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.04.2016 tarihli ve 2015/294 Esas, 2016/323 Karar sayılı kararı sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.03.2023 tarihinde karar verildi.