YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1697
KARAR NO : 2022/11999
KARAR TARİHİ : 26.12.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuk … ile sanıklar …’in atılı suçlardan beraatlerine, sanık … ile suça sürüklenen çocuklar … ve …’ın müsnet suçlardan mahkumiyetlerine
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınıp, kanuni süresinden sonra talep edilmesi nedeniyle sanık … müdafisinin, duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, duruşmasız yapılan değerlendirmede dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Sanık … ile suça sürüklenen çocuk … haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık … hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Müştekinin aşamalarda sanık …’nin de kendisine nitelikli cinsel saldırıda bulunduğunu ifade etmesi ve Jandarma Genel Komutanlığının 31.05.2012 tarihli uzmanlık raporunda mağdureden alınan 2 nolu tırnak numunesindeki … profilinin sanık …’ye ait … profili ile benzer olduğunun tespit edilmesi karşısında, müştekinin tırnağında sanık …’ye ait … profilinin ne şekilde bulaştığının sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık … ve suça sürüklenen çocuklar … ve … haklarında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve suça sürüklenen çocuklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Müşteki hakkında Adli Tıp Kurumunun 22.06.2012 tarihli raporunda mağduru bulunduğu olay nedeni ile ruh sağlığının bozulduğu belirtilmiş ise de hangi sanık ve suça sürüklenen çocuğun eyleminden dolayı ruh sağlığının bozulduğu veya her bir eylem sebebiyle ayrı ayrı ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususlarında açıklık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve suça sürüklenen çocuklar aleyhine TCK’nın 102/5. maddesinin tatbiki sureti ile fazla ceza tayini,
5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesine aykırı olarak suç tarihinde on sekiz yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuklar haklarında 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılması,
Sonuca etkili olmamakla birlikte, suça sürüklenen çocuklar … ve … hakkında hüküm kurulurken TCK’nın 61/5. maddesine aykırı olarak aynı Kanun’un 62. maddesinin, 31/3. maddesinden önce uygulanması,
Sanık … ve suça sürüklenen çocuklar … ve … haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik sanık ve suça sürüklenen çocuklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Müştekinin sanık … ve suça sürüklenen çocuklar … ve … ile karşılaştıktan sonra, kendi rızası ile minibüse binip olay mahalline gitmesi şeklinde gerçekleşen eylemde cebir, tehdit veya hile bulunmadığı anlaşıldığından, mevcut haliyle sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında temel cezanın TCK’nın 109/1. maddesine göre belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde aynı Kanun’un 109/2. maddesinin uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık ve suça sürüklenen çocuklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.