Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/16861 E. 2023/2010 K. 05.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16861
KARAR NO : 2023/2010
KARAR TARİHİ : 05.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eskişehir kapatılan 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.03.2016 tarihli ve 2015/1318 Esas, 2016/334 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında
a) Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince seçenek yaptırım olarak günlüğü takdiren ve teşdiden 20 TL den olmak üzere 1.500 TL adli para cezasına çevrilmesine,
Karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 01.11.2020 tarihli ve 14-2016/270956 sayılı kısmi onama, kısmi bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; incelenmesini talep ettikleri delillerinin mahkemece reddedilerek savunma haklarının kısıtlandığına, cinsel ilişkinin yalnızca bir kez olduğunun tanık beyanlarıyla ispatlanmasına rağmen zincirleme suç hükümlerinin uygulandığına, taraflar evlenmek için kaçtıktan sonraki gün mağdurenin ailesine haber verdiğinden çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan beraat kararı verilmesi gerektiğine, aksi halde daha önce hakkında 25 gün hapis cezası verilmiş olduğundan erteleme şartlarının oluştuğuna, ayrıca mağdure ve ailesi tarafından sanığın iradesi fesada uğratıldığından tüm eylemlerde hukuka uygunluk nedeni olduğu için beraatine karar verilmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mahkemece, “Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, mahkememizce samimi ve inandırıcı görülmesi nedeniyle itibar edilen ve aynı nedenle kendisi ile çelişir diğer tüm beyanlara göre üstün tutulan mağdur-müdahil … *****’nun beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre, sanık … *****’nın müdahil … ***** ile beraber aynı evde yaşadıkları sırada Mart 2015 ayı içerisinde bir günde ve sonrasında müdahil … ***** ile birden çok kez cinsel ilişki kurmak suretiyle müdahil … *****’na yönelik zincirleme şekilde cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunmak suçunu işlediği anlaşıldığından; sanığın sübut bulan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmasına, sanığa verilecek cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak hakkında takdiren 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının tatbikine, sanığın daha önce hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir karar mevcut iken bu kararın denetim süresi içinde, mahkememiz dosyasına konu suçu işlediği anlaşıldığından ve ayrıca sanığın yargılama sırasında ve dosya kapsamından gözlemlenen kişilik özellikleri nazara alınarak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemece olumlu kanaate varılmadığından sanık hakkında (5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası da nazara alınarak) 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına, sanık hakkında verilen hapis cezası kısa süreli olmadığından sanık hakkında takdiren 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesindeki seçenek yaptırımlardan herhangi birinin tatbikine yer olmadığına, sanığın yargılama sırasında dosyadan gözlemlenen kişilik ve davranışlarından tekrar suç işlemeyeceği konusunda pişmanlık duyduğu yolunda mahkemede vicdani kanaat oluşmadığından ve ayrıca sanık hakkında verilen hapis cezası 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesindeki iki yıl hapis ceza sınırının üstünde bulunduğundan sanık hakkında takdiren 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin tatbikine yer olmadığına, sanığın mahkum olduğu hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının a bendi, d ve e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının c bendinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi altsoyu dışında kalan diğer kişilere karşı belirtilen hak ve yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına,
Sanık … *****’nın Aralık 2014 ayı içerisinde bir günde kanunî temsilcisinin bilgisi veya rızası dışında evi terk eden yaşı küçük müdahil … *****’nu, rızasıyla da olsa, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında tutmak suçunu işlediği anlaşıldığından; sanığın sübut bulan eylemine uyan 5237 sayılı Kanun’un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca cezalandırılmasına, sanığa verilecek cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nazara alınarak hakkında takdiren 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının tatbikine, sanığın daha önce hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir karar mevcut iken bu kararın denetim süresi içinde, mahkememiz dosyasına konu suçu işlediği anlaşıldığından ve ayrıca sanığın yargılama sırasında ve dosya kapsamından gözlemlenen kişilik özellikleri nazara alınarak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemece olumlu kanaate varılmadığından sanık hakkında (5271 sayılı Kanun’un 231 nci maddesinin sekizinci fıkrası da nazara alınarak) 5271 sayılı Kanun’un 231 nci maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına karar verilmiştir.” şeklinde hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. İlk derece mahkemesi gerekçesi ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, hükümde hukuka aykırılık bulunmamış, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.

2. Onama sebebine göre Tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Eskişehir kapatılan 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.03.2016 tarihli ve 2015/1318 Esas, 2016/334 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.04.2023 tarihinde karar verildi.