Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/16836 E. 2023/1866 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16836
KARAR NO : 2023/1866
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bergama Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2015 tarihli ve 2015/1369 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında çoçuğun nitelikli cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.

2. Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.03.2016 tarihli ve 2015/156 Esas, 2016/75 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında
a. Çoçuğun nitelikli cinsel istismarı ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarından açılan davada sanığın eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki suçu kabul edilerek bu suçtan mahkumiyetine ve hak yoksunluklarına karar verildiği,
b. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu kabul edilerek bu suçtan mahkumiyetine ve hak yoksunluklarına karar verildiği,
Görülmüştür.

3. Dava dosyasının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 03.11.2020 tarihli ve 14 – 2016/210327 numaralı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edildiği anlaşılmıştır.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği
Usul ve kanuna aykırı kararın temyizen bozulmasına, mağdurenin ailesinin yanına gittikten sonra şikayetçi olduğuna, müvekkili gündüz tüm gün işte olmasına rağmen mağdurenin kaçıp yardım istemeyi denememesinin çelişki olduğuna ve mağdurenin baskı altında ifade verdiğini kanıtladığına, mağdurenin müvekkiline on dokuz yaşında olduğunu söylediğine, mağdurenin üniversitede okuyor olmasının müvekkilinin bu konuda yanılması için geçerli bir sebep olduğuna ve ceza tayin edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğuna, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası göz önüne alındığında mağdurenin ve müvekkilinin beyan ettiği gibi mağdurenin annesinin müvekkilini aramış olduğuna, kızının müvekkilinin yanında kaldığından haberi olduğuna ve gelmesini istediği gibi müvekkilinin mağdureyi ailesine gönderdiğine, bu nedenle hukuka aykırı şekilde verilen kararı temyiz etme iradelerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde on yedi yaşı içerisindeki mağdure ile sanığın uzaktan akraba oldukları, olay tarihinden önceye dayanan bir tanışıklıklarının olduğu, aralarında gönül ilişkisi bulunduğu, mağdurenin sanık ile buluşmaya karar vererek otobüsle 11.10.2014 tarihinde İzmir otogarına geldiği, sanıkla burada buluşarak tanık …’e ait ticari taksi ile Bergama ilçesine geldikleri, 16.10.2014 tarihine kadar birlikte sanığın Bergama’da bulunan ikametinde kaldıkları, bu süre içerisinde mağdurenin rızası ile cinsel ilişkiye girdikleri, 16.10.2014 tarihinde mağdurenin annesi ve babasının arayıp kızlarını göndermesini istemesi üzerine sanığın mağdureyi aynı gün otobüsle Uşak iline gönderdiği şeklinde kabul edilen eylemde sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki ile çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçlarından mahkumiyetine karar verildiği görülmüştür.

2. Mağdurenin ifadesinde sanığın kendisine bıçak göstererek kendi aracıyla Uşak’tan Bergama’ya kadar getirdiğini ve tehdit ederek darp etmek suretiyle rızası hilafına cinsel istismarda bulunduğunu beyan ettiği, sanığın mağdurenin beyanlarını kabul etmediği, mağdurenin soruşturma aşamasında alınan beyanlarında bıçaktan hiç bahsetmediği, ilk defa yargılama aşamasında bahsederek beyanlarında çelişkiye düştüğü, dosya kapsamından mağdureye adına 11.10.2014 tarihinde Uşak-İzmir yönüne ve 16.10.2014 tarihinde İzmir-Uşak yönüne yer alındığının tespit edildiği, mağdurenin olay tarihlerinde kullandığını beyan ettiği “… 41 30” numaralı hattın 01.10.2014 ile 18.10.2014 tarihleri arasında iletişim kayıtları getirtilerek, sanığın olay tarihinde kullanmış olduğu “… 20 20” numaralı hat arasında, mağdurenin sanığın kendi arabasıyla kaçırıldığını iddia ettiği 11.10.2014 günü saat 19:00 ile 23:33 arasında ise SMS ve arama şeklinde toplam yüz yirmi dört iletişim kaydının bulunduğu gözetilerek, iddia ettiği gibi aynı araçta bulunan şahısların SMS yoluyla iletişim kurmalarının da hayatın olağan akışına uygunluk arzetmediği değerlendirilip ticari taksi şöförü tanık …’in mahkeme huzurunda vermiş olduğu ifadesi de gözetilerek mağdurenin beyanlarına itibar edilmediği ve mağdurenin sanığın yanına kendi başına toplu taşıma araçlarını kullanarak geldiği kabul edilmiştir.

3. Mağdurenin vücudunda kendi anlatımları ile uyumlu şekilde darp izine rastlanıldığı, sanığın mağdureyi darp etmediğini beyan ettiği, mağdurenin yapılan genital muayenesinde cinsel saldırı ile uyumlu nitelikte herhangi bir zorlama izine rastlanılmadığı ve mağdurenin ailesi ile konuştuktan sonra şikayetçi olduğu göz önünde bulundurulup, darp izlerinin sanık tarafından cinsel ilişki sırasında gerçekleştirilmiş olduğunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde kesin olarak söylenemeyeceği değerlendirilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

4. Sanığın cinsel ilişkiyi kabul etmekle mağdurenin kendisine on dokuz yaşında olduğunu söylediği şeklindeki savunmasına, mağdurenin sanığın bu savunmalarını doğrulamaması, sanık ile mağdurenin uzaktan da olsa akraba olmaları, birbirlerini tanımaları, birlikte oldukları süre, sanık ile mağdurenin yaşları, içinde bulundukları sosyal ve kültürel durum dikkate alınarak itibar edilmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiş ve kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.03.2016 tarihli ve 2015/156 Esas, 2016/75 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.03.2023 tarihinde karar verildi.