Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/16605 E. 2023/1567 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16605
KARAR NO : 2023/1567
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Batı 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.12.2015 tarihli ve 2015/875 Esas, 2015/1025 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 58 inci ve 53 üncü maddelerinden açılan kamu davasında eylemin 5237 sayılı Kanun’un 102 nci maddesinin ikinci fıkrasına düzenlenen nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturduğundan görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili Ankara Batı Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Ankara Batı 3. Ağır Ceza mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2016/38 Esas, 2016/154 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejmine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,

b. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan 5237 sayılı Kanun’un 234 üncü maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejmine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen, 29.09.2020 tarih 14-2016/217404 sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar ve Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İstemi
Sanığın zor kullanarak gerçekleştirilen cinsel saldırı eyleminin sabit olduğuna, sanığa nitelikli cinsel saldırı suçundan daha ağır ceza verilmesi gerektiğine, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrasının uygulama koşullarının oluşmadığına ilişkindir.

B. Sanık Müdafisinin Temyiz İstemi
Mağdurenin sanığa on sekiz yaşından büyük olduğunu söylediğine ve mağdurenin fiziki görünüş itibariyle on sekiz yaşından büyük gösterdiğine, sanığın mağdurenin gerçek yaşını bilmiş olsa böyle bir eylemde bulunmayacağına, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu işlediğine mağdurenin yaşını büyük söyleyerek sanığı kandırdığına, sanığın kastı ve kusuru bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Katılan mağdure ile sanığın 2015 yılı Mart ayında internette tanışıp görüşmeye başladığı, mağdurenin başka bir şahısla nişanlanınca görüşmeyi kestiği, nişan bozulunca tekrar görüşmeye başladıkları, sanığın 15.06.2015 günü Kastamonu’da bulunan mağdurenin yanına gelerek mağdureyi aldığı ve Ankara’ya gelirlerken Ilgaz Dağlarına gelmeden Kastamonu il sınırları içerisinde arabanın içinde anal ve vajinal bölgeden cinsel ilişkide bulundukları, araçtan inmeye çalıştığını ancak inemediği, Ankara’ya geldiklerinde mağdure geri dönmek istese de ailesinden habersiz kaçtığı için dönemediği, sanık ile mağdurenin önce bir süre Temelli’de bulunan Ihlamurkent’e geldikleri, burada mağdurenin bir süre kaldığı, sanığın mağdurenin yanına gidip geldiği, mağdurenin daha sonra Sincan’da eve geçtiklerini, gerek Ihlamurkent’de gerekse Sincan’da cinsel ilişkide bulunduklarını, mağdure cinsel ilişkileri istemediğini, ancak sanığın çok sinirli ve asabi olduğu için bağırdığını, korkudan sanıkla cinsel ilişkiyi istiyor gibi göründüğünü, Ihlamurkent’te ki ve Sincan’da ki evden ayrılabileceğini, ancak ailesi nedeniyle ayrılamadığını, hamile olduğunu öğrendiğini, 14.09.2015 tarihinde sanığın kendisini ortada bırakacağını söylemesi üzerine babasını telefonla aradığını ve her şeyi anlattığını beyan ettiği, sanığın mağdure ile birden fazla kez rıza ile cinsel ilişkiye girdiğini kabul ettiği, savcılık ifadesinde mağdurenin kendisine on sekiz yaşında ve reşit olduğunu söylediğini, aşamalardaki diğer beyanlarında da on sekiz yaşında olduğunu söylediğini beyan ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanık ve mağdurenin aşamalardaki beyanlarında cinsel ilişkiye girdiklerini kabul ettikleri, mağdure her ne kadar ilişkilerde rızasının olmadığını beyan etmiş ise de sanıkla rızası ile kaçtığı 3 ay boyunca beraber oldukları sürede mağdurenin gitme ihtimali varken sanığı bırakıp gitmemesi, soruşturma aşamasındaki beyanında sanıktan korkması nedeniyle istekliymiş gibi gözüktüğünü beyan etmiş olması, olayın intikal şekli ve zamanı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık ile mağdurenin rıza ile cinsel birliktelik yaşadıklarının sabit olduğu ancak sanığın ve müdafiinin aşamalarda mağdurenin yaşını on sekiz olarak bildiği ve mağdurenin on sekiz yaşından büyük olduğunu söylediği şeklindeki savunmaları nazara alındığında, mağdurenin resmi kurumda doğup doğmadığı araştırılıp, resmi kurumda doğmadığının anlaşılması halinde yaş tespitine esas olacak kemik grafilerinin çektirilmesinin ardından içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınıp, gerektiğinde Adli Tıp Kurumundan da görüş alınarak mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel olarak saptanması, resmi kurumda doğduğunun belirlenmesi durumunda ise olayda 5237 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı tartışıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması nedeniyle hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara Batı 3. Ağır Ceza mahkemesinin, 14.04.2016 tarihli ve 2016/38 Esas, 2016/154 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii, katılanlar ve katılan mağdure vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

21.03.2023 tarihinde karar verildi.