Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/16504 E. 2023/1035 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16504
KARAR NO : 2023/1035
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10.02.2014 tarihli ve 2014/2890 numaralı iddianamesi ile sanığın, cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası ve 43 üncü maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.

2. Ankara 40. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli ve 2014/935 Esas, 2016/209 Karar sayılı kararı ile aynı fiil nedeniyle sanık hakkında Ankara 8.Ağır Ceza Mahkemesine 10.03.2014 günü kamu davası açılarak 5237 sayılı Kanun’un 103 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ikinci) cümlesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği gerekçe gösterilerek açılan davanın mükerrer olduğundan bahisle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası gereğince reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 10.10.2020 tarihli ve 14-2016/250935 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan mağdure vekilinin temyiz istemi; 10.02.2014 günlü iddianamede sanığın 02.02.2014 günü ve öncesindeki cinsel taciz eylemlerinden dolayı kamu davası açıldığına, 10.03.2014 günlü iddianamede ise 03.03.2014 günü sanığın katılanın kolundan tutmasından dolayı Ankara 8.Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığına, sanığın bu eylemi nedeniyle sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan cezalandırıldığına, fiillerin ve suç tarihlerinin farklı olması nedeniyle Ankara 40.Asliye Ceza Mahkemesine açılan davanın mükerrer kabul edilemeyeceğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın 02.02.2014 tarihine kadar bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden çok kez katılan mağdureyi apartman içinde ya da apartman girişinde gördüğünde kaş, göz ve el işaretleri yapmak, gülümsemek ve bu sırada da kendi cinsel organıyla oynamak suretiyle cinsel tacizde bulunduğu iddia edilerek kamu davası açılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın 02.02.2014 günü ve öncesinde gerçekleştirdiği cinsel taciz eylemlerinden dolayı katılan mağdurenin 03.02.2014 günü şikayetçi olduğu, mağdurenin annesi olan katılan … ile ablasının mağdurenin 02.02.2014 günü heyecanlı bir şekilde eve gelip sanığın eşofmanı üzerinden kendisinin cinsel organını tutarak önüne çıktığını söylediğini, daha önceki bir tarihte de sanığın … işaretleri yaptığını ve eşofmanı üzerinden cinsel organını tutarak karşısına çıktığını kendilerine anlattığını beyan etmeleri karşısında, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde mağdureye kaş, göz ve el işaretleri yaparak gülümsemek ve kendisinin cinsel organını eşofmanı üzerinden tutarak mağdurenin karşısına çıkmak suretiyle atılı suçu işlediği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenleme de gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunmaktadır.

2. Sanığın 03.03.2014 günü mağdurenin karşısına çıkıp onun kolundan tutarak cinsel organını eşofmanı üzerinden göstermesi şeklindeki eylemi nedeniyle açılan kamu davası üzerine Ankara 8.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçundan hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

3. 03.03.2014 günlü fiile yönelik anlatımın bulunduğu 10.03.2014 tarihli iddianamede; sanığın mağdureye yönelik önceki cinsel taciz eylemlerinden bahsedilmesi ve Ankara 8.Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında da bu cinsel taciz eylemlerine değinilmesinin aynı fiil nedeniyle kamu davası açıldığı anlamına gelmeyeceği, bu yargılamanın dayanağı iddianeme içeriğinde cinsel taciz eylemlerine yönelik açılan bir dava bulunmadığı, gözetilerek hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.

4.Bozma sebebine uygun olarak Tebliğname’de onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 40. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.03.2016 tarihli ve 2014/935 Esas, 2016/209 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdure vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

01.03.2023 tarihinde karar verildi.