Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/16467 E. 2023/909 K. 27.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16467
KARAR NO : 2023/909
KARAR TARİHİ : 27.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Van 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2016 tarihli ve 2016/63 Esas, 2016/235 Karar sayılı kararı ile; sanığın cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası, ikinci fıkrasının (d) bendi ile 43, 62 ve 53 üncü maddelerinin birinci fıkraları uyarınca 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi; üzerine atılı cinsel taciz suçunu işlemediği, aksi düşünülse dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle kararın bozulması istemine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Van Cumhuriyet Başsavcılığının 06.02.2016 gün ve 2016/382 Esas sayılı iddianamesi ile; sanığın cinsel taciz suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı, mağdurenin sanık tarafından defalarca aranarak cinsel ilişkiye girme hususunda teklifte bulunulduğunu iddia ettiği, sanığın soruşturma aşamasında eski müşterileri olan mağdurenin telefon numarasını otel kayıtlarından alarak mağdureyi bir defa aradığını ve çay içme teklifinde bulunduğunu, kovuşturma evresinde ise mağdurenin isteği üzerine çalıştığı otelden yer ayırttığını söylemek maksadıyla mağdureyi üç defa aradığını ancak mağdurenin cevap vermediğini beyan ederek savunmada bulunduğu, son aramadan birkaç saat sonra mağdure tarafından şikayette bulunulduğu, mahkemece yapılan yargılama neticesinde mağdure beyanı, sanığın kaçamaklı ve tevil yollu ikrarı, telefon kayıtları ile polis tutanakları dikkate alınarak sanığın atılı suçtan hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında daha önceden Erzincan (Kapatılan) bir numaralı Devlet Güvenlik Mahkemesinin 1994/422 Esas, 1995/181 Karar sayılı dosyasında mahkumiyet kararı verildiği, sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat edinilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın müştekiyi aramasına dair tespitin yalnızca 04.04.2015 tarihli tek aramaya ilişkin olması ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması karşısında, sanığın mağdureyi telefonla aramalarını gösteren HTS kayıtlarının teminiyle anılan madde hükmünün uygulanma koşulların oluşup oluşmadığının araştırılarak hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Mahkemenin kabulü ve uygulamasına göre, 04.04.2015 ve öncesi olan suç tarihinin karar başlığında 04.04.2015 olarak yazılması hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Van 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2016 tarihli ve 2016/63 Esas, 2016/235 Karar sayılı kararına yönelik sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

27.02.2023 tarihinde karar verildi.