YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/1611
KARAR NO : 2023/1697
KARAR TARİHİ : 27.03.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı ve sanık … hakkında kurulan hükmün resen temyize tabi olduğu yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.05.2014 Tarihli ve 2012/251 Esas, 2014/152 Karar Sayılı Kararı
a. Sanık …’nın katılan …’ye karşı çocuğun nitelikli cinsel isismarı suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine,
b. Sanık …’nın katılan …’ye karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 103üncü maddesinin ikinci, üçüncü ve altıncı fıkraları, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.06.2017 tarihli, 14-2014/322510 karar sayılı onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … Müdafii Temyiz İstemi
Sanığın suçlamaları reddettiğini, mağdurun beyanlarının çelişkili ve güvenilmez olduğunun dosya içerisindeki delillerle sabit olduğunu, sanığın cinsel istismar suçunu işlediğini gösterecek yeterli delil olmamasına rağmen sanığa ceza verildiğini, lehine kanun maddelerinin uygulanmamasının temyiz nedenleri arasında olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Katılan … Vekili Temyiz İstemi
Sanık …’nın yaşı küçük mağdura yönelik nitelikli cinsel istismar eylemi sonucunda mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulmuş olduğuna ilişkin rapor mevcutken asgari sınırdan hükmedilen cezanın bozulması gerektiğini, sanık … ilk ilişkinin babalarla yaşandığını söyleyerek mağdureye yanaştığını ve cinsel ilişkiye girdiğini, beraat kararı verilmesinin adalet duygusu ve caydırıcı olma unsuru bakımından da kamu vicdanı ile örtüşmeyeceğini, Hacettepe Üniversitesi çocuk ruh sağlığı hastalıklar ana bilim dalı tarafından düzenlenen rapor da katılan mağdureye annesinin dahi güvenmediğini, eşi olan sanık …’dan boşanmak için davanın sonucunu beklediğini beyan ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesi ”Katılan mağdure … ****’ın **** Kız Teknik Meslek Lisesinde okuduğu sırada kendi iddiasına göre babası ve dayısının cinsel saldırılarına maruz kaldığının okulda bir arkadaşına anlatması sırasında duyulması üzerine okul öğretmeni olan ve tanık olarak dinlenen … **** ve … ****’ın mağdureyi yanlarına alarak dinlemeleri sonucunda mağdurenin: aynı zamanda kendi okullarında hizmetli olarak çalışan sanık babası … ****’ın yedi yıldan beri cinsel saldırılarına maruz kaldığını, dayısı olan sanık …’nın da yine cinsel saldırısına maruz kaldığını, Katılan mağdure … hakkında psikolog tarafından düzenlenen raporda mağdurenin anlatımları doğruluğu karşısında şüphe uyandığını, ayrıca ifadelerinde bahsetmediği ancak psikoloğa bahsettiği babasının amcasının kızı **** ile de ilişkisinin bulunduğunu belirttiği anlaşılmıştır. Katılan mağdurenin Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı tarafından verilen raporda mağdurenin annesinin babadan ayrılmak için mahkeme sonucunu beklemesinin kızına tam anlamıyla güvenmemesi ile ilgili olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir. Katılan mağdurenin ilk ifadesinde belirttiği ve babasının **** ‘da bulunduğu bir ortamda kendisine cinsel organını gösterdiğine dair beyanının **** tarafından anlatılan iddiayı doğrulamadığı ve yine sanık … hakkında ****’a yönelik iddia edilen eylemden dolayı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, annesinin tanık olarak verdiği beyanında iddia edilen olaylarla ilgili bilgisinin olmadığını yine arkadaşı ****’nin verdiği yeminli beyanında ise mağdurun kendisine bu iddialarla ilgili birşey anlatmadığını, tanık **** beyanında …’nin kendisine arkadaş aradığını söylediğini, tanık **** **** beyanında … nin günlüğünü okuduğunu, kendisine mağdurun bir şey anlatmadığını …’nin kendisine günlüğünü göstermesi sırasında okuduğunu, günlüğünde babasının yanına gelip cinsel istekte bulunduğunu, dayısı … ile bir kez ilişkisi olduğunu, cinsel ilişkiye girdiğini söylediğini, başka bir şey bilmediğini kendisinin günlükte okuduğu için bunu … adlı öğretmenine söylediğini, **** **** ile kendisine birşey söylemediğini belirtmiştir. Tüm sanıklar savunmalarında suçlamaları kabul etmemişlerdir. Her ne kadar sanık … **** hakkında katılan mağdure kızına yönelik nitelikli cinsel istismar suçundan dolayı cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair sanık … nın mahkumiyetine yeter derecede kesin inandırıcı şüpheden öteye gitmeyen mağdurun soyut iddia dışında delil elde edilemediğinden ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi nazara alınarak sanık … ****’ın üzerine atılı suçlardan dolayı 5271 sayılı CMK 223/2-e maddesi gereğince mahkememiz heyetinin oy çokluğu ile beraatine, sanık olan …****’in ise katılan mağdurenin dayısı olduğu katılan mağdurenin yer zaman ve tarih belirterek ayrıntılı şekilde dayısı … ****’in ne şekilde ve nasıl kendisine cinsel istismarda bulunduğunu belirttiği, her ne kadar sanık … **** üzerine atılı suçlamayı kabul etmemiş ise de; savunmasının inandırıcı olmadığı ve yine sanığın cinsel saldırı suçundan dolayı mahkum olması nedeniyle cezaevinde hükümlü olarak yattığı anlaşıldığından sanık … ****in katılan mağdureye yönelik eylemi nedeni ile TCK 103/2,3,6,43, maddeleri gereğince mahkumiyetine” karar verilerek hükümler kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
Olayın intikal şekli ve süresi, aldırılan rapor içerikleri, sanıkların aşamalardaki savunması, katılanın aşamalardaki beyanları ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşılmakla hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış ve katılan mağdure vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Mağdurun aşamalardaki çelişkili ifadeleri, savunma, adli raporlar ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.05.2014 Tarihli ve 2012/251 Esas, 2014/152 Karar sayılı kararına katılan mağdure vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan mağdure vekilinin temyiz sebebinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık … Hakkında Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.05.2014 Tarihli ve 2012/251 Esas, 2014/152 Karar sayılı kararına yönelik katılan mağdure vekili ve sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden resen de temyize tabi hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.03.2023 tarihinde karar verildi.