Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/15618 E. 2023/364 K. 25.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15618
KARAR NO : 2023/364
KARAR TARİHİ : 25.01.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2016 gün ve 2015/648 Esas, 2016/171 Karar sayılı kararı ile sanığın beraatine karar verilmiştir.

2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.09.2020, 2016/187618 sayılı Tebliğnamesi ile onama görüşlü olarak Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri; temin edilen görüşme kayıtlarının incelenmesinde sanığın beraat eden Sevda’ya ait hatla katılanın beyanıyla da uyumlu şekilde katılanı arayıp 70 saniye görüştükten
sonra dosya içerisinde bulunan taciz içeren 3 adet mesajı göndermesi, savunmalarda geçen … isimli bayanın telefon numarası ile katılanın kullandığı telefon numarası arasında numaralarda herhangi bir benzerlik olmaması, sanığın katılanı aradıktan sonra katılanın beyanına göre evlenmeyle ilgili bir talebinin olmadığını söylemesi ve aralarında 70 saniye süren görüşme göz önüne alındığında bu görüşmelerden sonra gönderilen mesajların taciz niteliğinde olduğu, sanığın üzerine atılı suçun sübuta erdiği iddialarıyla temyiz edilmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
Katılan 26.06.2015 tarihinde telefonla aranarak isminin … olduğunu söyleyen kişinin, kendisiyle evlenme talebinin olduğunu ve bu bilgiyi de arkadaşından aldığını söylediğini, kendisinin de öyle bir talebinin olmadığını söylediğini, bunun üzerine de kendisine 26.06.2015 tarihinde saat:18:13’de gelen “… ben abdulah seninle tansmak istyorm” ve 26.06.2015 tarihinde saat:18:34’de gelen “… benım arkadas bana senın evlenmek istediğini söyledi tanışalım anlasırsak evlenrim benım ıstedigim durust olmak yalan söylemek cunku yalan nefret ederm tamam der onaylarsn tabısalm” şeklinde mesajlar göndererek taciz ettiğini, 29.06.2015 günü saat:00:01’de tekrar arandığını, telefonu eşine verdiğini, telefondaki bayan şahsın cep telefonu şarjını kendisinde unuttuğunu ve onu almak istediğini, numarasını da … isimli şahıstan aldığını söyleyerek huzurunu bozduğunu beyanla şikayetçi olmuş, Cumhuriyet savcılığınca katılanın ifadesinde belirttiği mesajların tespiti yapılmış, ilk aramayı yapan ve mesajları gönderen şahsın sanık … olduğu, ikinci aramayı yapan şahsın ise temyiz dışı sanık … olduğu sanıkların ifade tutanakları ve mesaj tespitinden anlaşıldığı, sanık …’in “seninle tansmak istyorm, tanısalm anlasursak evlenrm benım ıstedgm durust olmak yalan sıtlemek cunku yalan nefret ederm tamam der onaylarsn tabısalm” ifadelerinin cinsel taciz niteliğinde olduğu, sanık …’in kendisine verilen telefon numarasını yanlış anlamak suretiyle katılanı aradığı, daha önce katılanı tanımadığı ve eylemlerinin yanlış anlamadan kaynaklandığı tespit edildiğinden suç işleme kastı bulunmayan sanığın beraatine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanık …’in katılana gönderdiği mesajlarda cinsel taciz suçu kapsamında değerlendirilebilecek bir içerik bulunmadığı, ancak mağdureye ısrarlı bir şekilde mesaj göndermesinin basit yargılama usulüne tabi 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde cinsel taciz suçundan beraatine karar verilmesi, hukuka aykırı görülmüştür.

2. Bozma sebebine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Konya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2016 gün ve 2015/648 Esas, 2016/171 Karar sayılı kararına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.01.2023 tarihinde karar verildi.