Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/15535 E. 2023/460 K. 06.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15535
KARAR NO : 2023/460
KARAR TARİHİ : 06.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İnebolu Asliye Ceza Mahkemesi, 01.03.2016 gün ve 2015/830 Esas, 2016/136 Karar sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 62, 53 üncü maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar vermiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/214214 sayılı Tebliğnamesi ile onama görüşlü olarak Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
Sanık özetle; bu kişiyi tanımadığını, bu numarayı kendi telefonundan başkasının aradığını, kendisine isnat edilen suçlamayı kabul etmediğini belirterek, verilen cezanın kaldırılarak beraatine karar verilmesini talep etmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
İlk derece mahkemesi tarafından, katılanın kullanmakta olduğu … ** ** numaralı ev telefonunu sanığın 25-26-27.03.2015 tarihlerinde arayarak “Alo beni mi hayal ediyorsun, ahraz mısın İsa’nın evi mi” şeklinde sözler söyleyerek tacizde bulunduğu, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının 16.06.2015 tarih ve 2015/276492 sayılı yazıları ile sanığın olay tarihinde katılana ait telefonu muhtelif zamanlarda aradığının tespit edildiği; sanığın tevil yollu ikrarının da katılanın beyanlarını doğruladığı, olaydan önce tarafların arasında husumet olmayıp katılanın sanığa asılsız iddiada bulunması için hiçbir sebep görülmediğinden atılı suçun sübut bulduğu gerekçesiyle sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Dosya kapsamına göre, sanığın katılanı arayarak söylediği “Alo, beni mi hayal ediyorsun” şeklindeki sözlerini cinsel saikle söylediğinin belirlenemediği, katılanı tekrar arama eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu ve sanığın işlediği anlaşılan kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece kurulan hükmün ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas – 2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “Kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “Basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İnebolu Asliye Ceza Mahkemesi, 01.03.2016 gün ve 2015/830 Esas, 2016/136 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereğince Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

06.02.2023 tarihinde karar verildi.