YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15506
KARAR NO : 2023/816
KARAR TARİHİ : 21.02.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜM : Düşme
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.02.2016 tarihli, 2015/49 Esas, 2016/23 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında açılan beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı davasında, yapılan yargılama neticesinde, eylem reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek kanuni süresinden sonra vaki şikayet nedeniyle bu suçtan 5237 sayılı Kanun’un 73 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar Vekilinin Temyiz İstemi
Olay günü sanığın zorla cebir kullanarak mağdurenin ırzına geçmiş olduğuna ve bu nedenle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan cezalandırılması gerektiğine, reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından mağdurun reşit olduğu tarihten başlayan kanuni süresi içerisinde şikayet hakkını kullandığı ve katılanlar anne … ile baba …’ün de fiil ve faili öğrendikleri anda şikayetçi olduklarına göre olayda şikayetin kanuni süresinden sonra yapıldığı kabulü ile buna göre sanık hakkında kamu davasının düşmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yapılan yargılama sonucu mahkemece “Katılan … … iline bağlı … Köyü’nde ailesi ile birlikte ikamet etmektedir. Sanık da aynı köyün muhtarı olup aynı zamanda sanığa ait ev ile katılanlara ait evin çatı ve duvar kısımları bitişiktir. Olay günü köyde cenaze olması nedeni ile katılanın anne ve babası cenazeye gitmiş ve katılan evde yalnız kalmıştır. Sanık bu durumu fırsat bilerek, bitişik olan evlerinin çatı kısmından katılanlara ait evin çatı kısmına buradaki taşları sökerek geçmiş ve çatı kısmından merdiven vasıtası ile balkona inerek katılanların evinin içine girmiştir. Sanık ile katılan burada katılanın rızası doğrultusunda cinsel ilişkiye girmişler ve ilk kez cinsel ilişkiye giren katılanın bekareti bozulmuştur. Bekaretinin bozulmasına üzülen katılanın bu olaydan sonra davranışlarında içine kapanıklık gibi birtakım değişiklikler görülmüştür. Katılanın ailesi tarafından başka birisi ile evlendirilmesi gündeme gelmiş, ancak katılan evleneceği kişiye bekaretinin bozulduğunu söyleyemediği ve ailesinden de korktuğu için olayın üzerinden yaklaşık bir yıl geçtikten sonra sanığın kendisine zorla tecavüzde bulunduğunu iddia ederek sanıktan şikayetçi olmuştur.” şeklinde olayın gerçekleştiği kabul edilmiş, “Sanık her ne kadar suçlamayı tamamen reddetmiş ise de, katılanın, babası … **** adına kayıtlı olan ve kendisinin kullandığı telefon hattı ile sanığa ait telefon hattı arasında yapılan iletişimin tespiti sonucunda, suç tarihinden önceye ilişkin çok sayıdaki telefon görüşmesinin varlığı, tanık …. katılan ile sanığın ilişki yaşadıklarına dair köyde dedikodu çıktığına dair beyanları, tanık ….’un birkaç defa sanığı katılanların evinin önünde dolaşırken gördüğü şeklindeki beyanları, sanık ile katılanın görüştüklerini ve ilişki yaşadıklarını göstermektedir. Keşif sonucunda, sanığa ait evden, katılana ait eve çatı kısmından geçilmesinin muhtemel olduğu tespit edilmiştir. Katılanın alınan rapora göre bakire olmadığı da göz önüne alındığında, sanığın katılanın rızasıyla ikametine girdiği ve burada yine katılanın nzası ile ilişkiye girdikleri sonuç ve kanaatine varılmıştır. Cinsel istismar suçundan açılan davada ise, katılan olay tarihinde 15 yaşını bitirmiş olup 18 yaşından küçük olduğundan, eylem rızası ile gerçekleşmiş olsa dahi, sanığın eylemi TCK’nın 104/1 maddesinde yazılı suça dönüşmüştür. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu katılanın şikayetine bağlı bir suç olup, katılan fiil ve faili öğrenmeden itibaren 6 aylık süre geçtikten sonra şikayetçi olmuştur. Her ne kadar katılanın anne ve babası olan diğer katılanlar olayı öğrendikleri andan itibaren süresi içinde şikayetçi olmuş iseler de, şikayet hakkının şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu, katılanın 15-18 yaş grubunda olması nedeni ile şikayet hakkının kendisine ait olduğu ancak şikayet süresini geçirdiği, bu nedenle bu suç yönünden kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşılmış, buna göre dönüşen suç yönünden düşme kararı vermek gerekmiştir.” gerekçesine binaen vaki şikayetin kanuni süresinden sonra gerçekleşmesi nedeniyle reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Mağdure …’nin, katılanlar … ve …’ün, tanıklar …. ve ….’nın aşamalarda alınan beyanlarına, savunmaya, mevcut raporlara ve tüm dosya kapsamına göre; yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olduğu anlaşılmakla hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamış ve katılanlar vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.02.2016 tarihli ve 2015/49 Esas, 2016/23 Karar sayılı kararında katılanlar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılanlar vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.02.2023 tarihinde karar verildi.