YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15463
KARAR NO : 2023/810
KARAR TARİHİ : 21.02.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz
HÜKÜM : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli, 2016/52 Esas, 2016/510 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 105 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunlukları ile aynı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 01.09.2020 tarihli ve 14-2016/202179 sayılı, bozma görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın olay tarihinde ikametinin mutfağında bulunan katılanın camına vurup daha sonra üzerinde “… 0545 ** **” yazılı karton parçasını içeri atıp uzaklaştığı, katılanın yazılan numarayı aradığında, “Evet … benim, sizi uzun zamandır takip ediyorum, eşiniz evde olmadığı için geldim, evli olduğunuzu biliyorum, eşiniz olmadığı zaman sizinle görüşmek istiyorum, bu numara sizin ise bu numaradan arayabilir miyim” şeklinde sözler söylemek suretiyle katılanı cinsel amaçlı olarak taciz ettiği anlaşılmaktadır.
IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırılarak vicdani kanıya ulaşıldığı anlaşılmakla, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, verilen kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Tüm dosya kapsamından sanığın eylemini elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanarak işlediği anlaşıldığından, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince belirlenen temel cezanın aynı Kanun’un 105 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi gereğince artırılmaması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Sanığa ait adli sicil kaydının sanığın hazır bulunduğu 26.04.2016 tarihli celsede okunup sorulduğu anlaşılmakla Tebliğnamede bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli, 2016/52 Esas, 2016/510 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştiri dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.02.2023 tarihinde karar verildi.