Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/13603 E. 2023/648 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13603
KARAR NO : 2023/648
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI :

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2016 tarihli ve 2015/301 Esas, 2016/12 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında cinsel taciz suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237sayılı Kanun) 105 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 24.06.2020 tarihli ve 14 – 2016/119400 onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; hükmü temyiz etme iradesinden ibarettir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanık …’ın şikayetçi …’yi olay tarihinde arayarak “Karıcığım, aşkım, bitanem ben sensiz yapamam!” şeklinde sözler söylemek suretiyle şikayetçiye karşı cinsel taciz suçunu işlediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Şikayetçi ile sanık arasındaki telefon görüşmelerine ilişkin dosya içerisindeki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) raporu incelendiğinde, taraflar arasındaki konuşmaların sayısı ve konuşma sürelerinin uzunluğu ile birbirlerine karşılıklı olarak gönderdikleri mesajlar göz önünde bulundurulduğunda, şikayetçinin, sanığın suça konu sözlerine ve aramalarına ilişkin rızasının bulunmadığına dair yeterli delil bulunmadığından sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

Kabule göre de;
Sanığın şikayetçiye karşı eylemini telefonla gerçekleştirdiği sabit olmasına rağmen 5237sayılı Kanun’un 105 inci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi ile artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

2. Bozma gerekçesine uygun olarak Tebliğnamede onama isteyen görüşe iştirak olunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.01.2016 tarihli ve 2015/301 Esas, 2016/12 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.02.2023 tarihinde karar verildi.