Yargıtay Kararı 9. Ceza Dairesi 2021/13191 E. 2023/1325 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13191
KARAR NO : 2023/1325
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Reşit olmayanla cinsel ilişki
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.01.2016 tarihli ve 2015/355 Esas, 2016/21 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 104 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; mağdurun on altı yaşında olması ve rızasının bulunması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 26 ıncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi istemine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Bolvadin Cumhuriyet Başsavcılığının 26.05.2015 gün ve 2015/292 Esas sayılı iddianamesi ile; sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan cezalandırılması için kamu davası açıldığı, katılan mağdurenin aşamalarda cinsel ilişkinin kız kardeşinin evde olduğu sırada kendi ikametinde sanığın fiziki ve sözlü zorlaması ile gerçekleştiğini beyan ettiği, sanığın rıza ile cinsel ilişkiyi kabul ettiği ve katılan mağdurenin aramalarına cevap vermemesi üzerine ilk eylem tarihinden yaklaşık üç ay sonra intikalin gerçekleştiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde katılan mağdurenin beyanları, sanık savunması, katılan mağdurede fiziksel travma olmadığına dair adli rapor ve sanık ile katılan mağdure arasındaki intikal günü dahi yapılan yazışmalara ilişkin dökümler dikkate alınarak atılı suçtan hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Katılan mağdurenin beyanları, sanık savunması, adli rapor, yazışma dökümleri ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 104 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulü yerinde görülmüş, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilâmı ile 5237 sayılı Kanun’un 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmaması dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bolvadin Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.01.2016 tarihli ve 2015/355 Esas, 2016/21 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.03.2023 tarihinde karar verildi.